Galaktik İmparatorluk serisinin son kitabı ve diğer gezegenlerce dışlanmış olan Dünya ve Dünyalıların hikayesi GÖKTEKİ ÇAKIL TAŞI.
Serinin bu üçüncü kitabında da, kurgu ve karakterleri birbirinden farklı etkileyici bir hikaye sizleri bekliyor. Hatta üçlü serinin en etkileyicisi diyebiliriz. Konusuna değinmek bilimkurgu romanlarına özgü merak duygusunu törpüleyebileceği için bu kısmı pas geçiyorum.
Gelelim Galaktik İmparatorluk serisi kitaplarının olaylar örgüsü ve karakterlerinin birbirinden bağımsız olmasına karşın neden bir seri olarak kabul edildiğine...
Aynı evrende ama farklı yüzyıllarda yaşanan uzun soluklu bir İmparatorluk sürecini biz okuyucularına sunuyor. Serinin ilk kitabında eyaletler sistemine dayanan Galaktik İmparatorluk fikrinin doğuşu işlenirken serinin ikinci kitabında Galaktik İmparatorluk düzeninin, evrenin hakimiyetini eline alışı konu ediliyor. Serinin bu son kitabı ise; artık tüm evreni temsil eden Galaktik İmparatorluk düzeninin düzeltilmesi gereken bazı sorunlarına, dışlanmış hor görülmüş Dünya ile ilişkileri üzerinden sistemin son düzenlemelerine yer veriyor. Bu üçlü serinin, uzun soluklu bu yönetim sisteminin evrelerini, etkileyici kurgular eşliğinde biz okuyucularına sunarak gelecekteki Vakıf Serisine alt yapı oluşturduğu fikri ağır basıyor. Bu nedenle çok ara vermeden Vakıf serisine devam diyorum :)
Vakıf serisi öncesinde okunması gerekir diye başladığım, Galaktik İmparatorluk Serisi'nin bu son kitabı, serinin ikinci kitabına göre oldukça iyiydi. Nitekim Asimov romanlarına ara veririm diye düşünürken, Vakıf Serisi'ne başlamak konusunda yeniden heyecanlandım.
Kurgu ve yarattığı evren muhteşem. Sonlara doğru iyice sarıyor. Karakterler konusunda hala bir bağ kurmanız zor olsa da daha iyi. Asimov'un hikayelerini anlatırken aracı olan karakter değil o kurduğu evren. Bunu bir kere anladığınızda kitabı daha farklı okuyorsunuz. Eminim okuyacağım diğer kitaplarında da böyle olacak.
Bu arada belirtmem gerekiyor ki serinin üç kitabı da aynı evrende yer alan başka hikayeler.
Şimdi önümde üç seçenek var. Ne yapacağımı bilemiyorum. Vakıf'a mı başlasam, yeni çıkan robot serisine mi? Yoksa övgüyle bahsedilen İşte Tanrılar tekil romanı mı okusam?
Kitap yine harika bir Asimov romanı. Vakıf serisi öncesinde Dünya'nın nasıl bir hâlde olduğunu görüyoruz. Vakıf serisinden önce okumuş olsam daha da beğeneceğimi düşünüyorum ama Vakıf gibi bir efsane üzerine Asimov'un diğer kitapları biraz sönük kalabiliyor. Size tavsiyem Vakıf serisini okumadan önce okuyun Galaktik İmparatorluk serisini.
Herkese iyi okumalar.
Galaktik İmparatorluk serisinin 3.kitabı Gökteki Çakıl Taşı; dini ve siyasi yapıların yönetime olan etkisi,distopya özelliği taşıyan konusu, zaman yolculuğu ve telepati gibi unsurları ön planda işleyen kurgusu ile çok beğendiğim bir kitap oldu. Seride üç kitap da aynı evrende geçse de, ayrı bir olay örgüsüne,farklı bir zaman dilimine ve
Sonsuzluğun sonu, Robot Serileri ve nihayet Galaktik İmparatorluğu bu kitap ile bitirdim.
İlk kitap kötüydü ve sonu felaketti. İkinci kitap daha derli topluyken son kitap en iyisiydi diyebilirim.
Zamanda kazayla yolculuk yaparak farklı bir dünyaya gelen emekli bir terzinin hikayesiyle başlıyor. Fakat zaman yolculuklarının klasik anlatımından bağımsız olay gelecekte geçen hikayenin sadece bir yan ürünü.
Galaktik İmparatorluk artık milyonlarca gezegende milyonlarca insanın yaşadığı, son derece verimli bir üretim gelir dağılımının yaratıldığı yıllara ulaşmıştır. Sadece Dünya yaşanan radyoaktivite sebebiyle az nüfuslu kıyıda köşede kalmış, dışlanmış bir çiftçi toplumuna dönüşmüş durumdadır.
Dünyalı isyancıların büyük planı imparatorluğu çökertecek kadar tehlikelidir.
İlerlemesi ve konuşmaları, beyin fırtınaları güzeldi. Artık nihayet Vakıf serisine geçebilmek güzel olacak.
