“Örneğin 'ant içmek' deyimini biliriz, ancak bu sözü söylerken herhangi bir şey içmeyiz. Oysa eskiden atalarımız şöyle yapardı; sözleşmek isteyen taraflar sözlerini söyledikten sonra, içinde at sütü yani kımız olan bir tasa karşılıklı olarak kanlarını akıtırlardı ve bu kan damlatılmış sütün adı 'ant' olurdu. Böylece sözlerini söyledikten sonra bu andı içerlerdi ki 'antlaşma' olsun.
İşte bu 'ant içmek' deyimi, ilgili harfin türetilmesinde de kullanılmıştır ve tası simgeleyen bir yuvarlak içine kan damlacıklarını betimleyen 3 nokta konarak, 'ant' harfi türetilmiştir.
Göktürkçede neredeyse tüm harflerin bu gibi açıklaması bulunmaktadır. İş böyle olunca, harfleri öğrenenler, kültürüne ait öğeleri de öğrenmiş olacaktır.”...