Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa

Jean-Pierre Verdet

Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa Gönderileri

Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa kitaplarını, Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa sözleri ve alıntılarını, Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa yazarlarını, Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Gökbilimin tarihiyle alakalı bilgileri kısa, öz, çarpıcı bir şekilde anlatan kitapta en çok sevdiğim şey kitabın müthiş görsellerle desteklenmesi oldu. Bazen görsellere dalıp diğer sayfalara geçmekte geciktiğim çok oldu. Aynı zamanda anlatılan olayların mitolojiyle desteklenmesi de ilgi çekiciydi. Kitabın son bölümü olan "tanıklıklar ve belgeler" kısmını gereksiz ve fazla uzatılmış buldum sadece. O bölümde, genel olarak kitapta anlatılan olayların zamanın kitaplarında, şiirlerinde nasıl yer ettiği anlatılmak istenmiş ama sıkıcı bulduğumu söyleyebilirim. Benim gibi gökyüzü meraklısı biriyseniz ve kadim toplulukların gökyüzüyle alakalı inançlarını merak ediyorsanız çerez bilgiler içeren okuması zevkli bir kitap. İyi okumalar şimdiden. Sevgiler.
Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa
Gökyüzü, Düzen ve KarmaşaJean-Pierre Verdet · Yapı Kredi Yayınları · 201512 okunma
Su ve sayısız simgesi
Su tıpkı ateş gibi çifttir, hatta iki anlamda çifttir. Yukarının suları vardır, bir de aşağının. Yaşamın suları vardır, bir de ölümün. Periler kaynakların, kaynak suyunun yakınlarında yaşarken, iblis birikintilerde, dingin suda konaklar.
Reklam
Eskiden akanyıldızların (kayan yıldızların) ruhlarla ilişkili olduğuna ya da ruhun bir sureti olduğuna, kaymalarının birinin ölümüne ya da ölülerin durumunda bir değişikliğe işaret ettiğine inanılmıştır.
Amerikalı yazar Mark Twain’in yaşamı Halley kuyrukluyıldızının koruyuculuğunda geçer. 1835’teki geçişinde doğmuş ve 1910’daki geçişinde ölmüştür kendisi.
Her yıldız bizimki kadar dolu ve insanların yaşadığı bir dünyayı yönetir. Bu dünyaların sayısı da tüm evrenin alabileceği kadar çoktur. Oysa biz küçük Güneş sistemizde ne görüyoruz ki?
1918’de, İspanyol gribi bir sürü Güney Amerika yerlisinin canını alınca, “ölümcül salyasını Dünya’ya akıtan” bir Güneş tutulması sorumlu tutulur bundan.
Reklam
İran metni Yaşt’ta, Ay’ın ısısıyla büyür bitkiler, denir. Brezilya’daki bazı kabileler için, Ay otların anasıdır. Eski Çin’de, Ay’ın üstünde otların bittiğine inanılır. Birçok bölgede, köylüler bugün bile yeniayda ekim yaparlar, böylece ekinin Ay diskiyle uyum içinde büyümesini güvence altına alırlar; buna karşılık, ağaçları budama ve sebze toplama işini Ay küçülürken yapmayı yeğlerler, bunu yaparken kuşkusuz Ay büyürken canlı bir organizmayı koparıp kozmik ritmi bozmaktan çekinirler.
Babil’de, Ay’ın değişkenliğine dikkat edilmelidir. Çünkü büyüyen, küçülen, yok olup yeniden doğan Ay evrimin ve gelip geçiciliğin simgesidir. Her yeniay gökcisminin uykusu olarak değerlendirilirken, tutulmalardan kesin ölüm tehlikesi taşıdıkları için başka türlü korkulur. Uğursuzlukların önüne geçmek için, tutulmaların gerçekleştiği aylara göre, kimi zaman kralı çam terebentinle yıkayıp bedenini mür yağıyla kaplamak, kimi zaman da onu bir kapının arkasına yatırıp yağmur suyuyla ıslatmak, sonra da kralı yaşlı bir kadını öpmek üzere bir şölen giysisiyle giydirmek gerekir.
Çünkü ders alman gereken konuları başına vura vura öğretir Satürn.
Satürn’e gelince, solgun rengi ona zarar verir: Büyük Uğursuz Yıldız’dır o, güçsüzlüğün, talihsizliğin ve felce uğramanın simgesi…
Kendisine ışıkla ilgili tüm olumlu imgelerin yüklenmesine neden olacak parlaklığına ve her türlü olasılığa açık tana eşlik etmesine karşın, Venüs her zaman yararlı bir gök cismi olarak görülmemiştir. Eski Meksikalılar ondan korkar, sabahın erken saatlerinde kapılarını pencerelerini kapayıp hastalık yaydığına inandıkları ışınlarından sakınmaya çalışırlar. Mayalar da onun Güneş’in ağabeyi olduğunu düşünürler ve kocaman yüzü kaba bir sakalla kaplı irikıyım bir adam olarak hayal ederler.
Reklam
Hücrelerinin küflü duvarlarına baka baka en sonunda sevdiği imgeler görmeye başlayan tutsak gibi, Plinius da gökte Ayı’yı, Boğa’yı, Perseus’u, Kuzey Tacı’nı ve Benedike’nin Saçı’nı görür;
Sayfa 19 - I. BÖLÜM: İNSANLARIN GÖĞÜ
..bazıları da düşlerin saf hazlarına bırakırlar kendilerini. Herkes imgelemini zenginleştirir, içinde hissettiklerini göğe yansıtır.
Sayfa 19 - I. BÖLÜM: İNSANLARIN GÖĞÜ
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Jean-Pierre Verdet- Gökyüzü Düzen ve Karmaşa Ben bu kitabı övmeye doyamadım. Hayatımda, okuduğum, el sürdüğüm faydalandığım bu kadar kısa olmasına rağmen bana şerha şerha bilgi verip hem teoloji hem kozmoloji hem mitoloji hem fizik hem edebiyat ve daha birçok şey hakkında birçok bilgiyi muazzam bir üslupla muazzam bir dizinle sunan başka kitap yok. Bu ikinci okuyuşum. Bu defa notlar alıyorum. Öğrendiklerimi detaylandırmaya çalışıyorum. Çeviri harika, görseller harika, bilgiler harika, kitap baştan sona kusursuz. Eskatoloji denilen mitlerden tutun da kuyruklu yıldız tiplerine kadar her şey var. Gökyüzünün dünyanın oluşumunda bu yana nelere konu ve efsun olduğunu tadında bir üslupla adım adım görüyorsunuz. Başta din olmak üzere tarih ve sanat tarihi, astronomi, matematik fizik, edebiyat, felsefe ve dahasının en önemli besin kaynağı gök kubbe olmuş. Kitapta yazar hepsini birden öyle güzel yedirmiş ki okumanız lazım diyorum başka bir şey diyemiyorum. Okuyun, okutun. Keyifli okumalar :)
Gökyüzü, Düzen ve Karmaşa
Gökyüzü, Düzen ve KarmaşaJean-Pierre Verdet · Yapı Kredi Yayınları · 201512 okunma