Gökyüzü Mavisini Kaybedince

Oğuz Uz
Evlat, düşünceleriyle cinayet işleyenlere inat; insanlığı, sevgiyi, samimiyeti anlat karşına çıkanlara…
Dünyada üç kuruşluk şeyleri paylaşamayan biz büyüklere inat, paylaşmayı öğreniyorlardı.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Kimi insanların sadece bedenlerden etkilenip, cinsel arzularına aşk demesindense bizim gözlerde aşk aramamız çok masumdu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Gökyüzü yaşamdır, mavi ise özgürlük, bilirim. Gün gelir gökyüzünüz bir mavi ile karşılaşır, lütfen gökyüzünüze, mavi olana sahip çıkın çünkü gökyüzü mavisini kaybedince çok kötü oluyormuş.
Sayfa 203Kitabı okudu
Olsun, çocukluk bu; çocuk olmak doğal olmak, içten yaşamakmış…
Reklam
Susmak, çok kötü bir eylemdir. Yerine göre ateşe su dökmek, yerine göreyse rüzgâr olup ateşi körüklemektir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Kelimelerin gücünü ve anlamını bilmeyen insanlar var. Örneğin kötü haberi getiren hemşirenin “Babanızı kaybettik” cümlesi! Kaybetmek ve yitirmek çok başkadır. Kulaklığını, cüzdanını, çorabının tekini, kimliğini, televizyon kumandasını kaybeder insan. Kaybeder ve bulur daha sonra yahut yenisi ile değiştirir, olur biter. Peki ya yitirmek? Yitirdiklerimiz ne olacak? Yitirdiğinizi bir daha bulamazsınız. Yerine yenisini koyamazsınız. Geriye asla gelmez.
Kalbin ilk kapısı gözlerdir. Kalbe ulaşmak için gözlere erişmek benim için şarttı. Her yerde aradığım ancak ansızın bir köy öğretmenin mavi gözlerinde bulduğum, kıymetli bir inciydi aşk!
Sayfa 147Kitabı okudu
Akraba bildiğimiz kişiler hayat filmimizin sadece figüranıydı. Asıl oyuncular işte bu kadardı. Uğurlamaya gelenler kadar…
Reklam
Hayatta en zor şeylerden biri beklemektir. Ne olacağını bilmeden beklemek… Sonunun nereye varacağını, alacağın haberin ne olduğunu bilemeden çaresizce beklemek.
Kimi, gül kurutur sevdiğine, bense kuru yaprak biriktiririm; sonbaharın son anısı diye…
Sevgiye dair güzellikleri ruhlarının derinliklerinde barındıran insanlar, sadık kalmayı ve sevmeyi filmlerden öğrenen bizlere çok daha gerçekçi birer örnekti.
Nâzım, kâinatın, özel insanlara verdiği armağanlar olduğuna inanırdı.
Unutma ki dünyada kalan en son adalet kırıntısı, büyük bir aşk duyduğun sevginin karşılıksız kalmayışıdır.
Sayfa 170Kitabı okudu
Resim