...çok uzun zamandır içimde sakladığım şeye uzanarak, özür dilerim, diye fısıldadım.
Seni bunca zamandır karanlıkta bıraktığım için üzgünüm.
Fakat artık hazırım.
İç çektim. Sadece karanlıkta uzanmayı, çimlerin üzerinden geçen rüzgarın hışırtısını dinlemeyi, her ne kadar aldatıcı da olsa hissettiğim güven hissinin sıcaklığını hissetmeyi istiyordum.
Kız ve oğlan birbirlerine baktılar. Büyükler, gözleri üzerlerinde olmadığı için kızın uzanıp oğlanın elini tuttuğunu ve onunla bakıştığını görmediler. Dük burada olsa bu bakışı fark ederdi. Çünkü o, köylerin sürekli kuşatma altında olduğu, çiftçilerin Kral’dan başka kişilerden de herhangi bir yardım almadan savaştığı, yakılıp yıkılan topraklarda uzun yıllar geçirmişti. Çıplak ayaklarıyla, gözlerini bile kırpmadan evinin önünde süngüleri karşısına dikilen kadınlar görmüş gözlerindeki ifadeye tanıklık etmişti.