Dünyanın gözümü boyamak için önüme serdiği her şeye sırtımı dönüp terk-i dünya edersem, ancak o zaman hürriyete uzanan o fakr yolunun yolcusu olabilirim... Ne var ki biz hürriyeti inkâr ederiz.
İnsanların çoğu gaflet içerisinde, ölümün ya da hastalığın kendilerine dokunmayacağını sanıyorlar. Ayrıca, şunu hatırlarından çıkarıyorlar ki, elde ettikleri veya satın aldıkları her şeyin asıl sahibi Mâlik-i Mutlak’tır.
Hayallerinizin ardı sıra koşun. Hayaller ufkunuzdan hiç kaybolmasın ama kendinizi de paralamayın. Enerjinizi böyle tüketmeyin. Zira hesap gününde herkes kendi “kitabı”yla baş başa kalır.
İnsanın zamanını ve hayatını nasıl sarf edeceğine ilişkin tercihi, son derece şahsî ve kalbî bir meseledir. Hangi tercihler bizi tekâmüle, sağlığa ve potansiyelimizi lâyıkıyla açığa çıkarmaya götürür?