Mübalağa sayılmazsa bu eserin, Kurtlar Vadisi'nden hallice olduğunu söyleyebilirim.
Eser, Mağrip, Mısır ve Doğu Türkistan gibi beldelerde içlerinde daha çok siyasi alandaki politikacıları, kimileri için dava adamlarını, kanaat önderlerini, generalleri, first ladyleri ve hatta akademisyenleri dahi içeriyor.
Bu 50 şahsiyetin hayat hikayesinden ayrı ayrı ibretler ve dersler alacağımızı gördüğüm bir okuma oldu benim için. Hem sosyal hem de politik anlamda, hayatın içindeki hakikatleri bir bir gözler önüne seriyor. Adil işlemeyen hiçbir makam, ne milleti ne devleti felaha erdirmez. İlk sayfasından eserin sonuna kadar bu 50 şahsiyetin bir silsile oluşturduğunu görüyoruz. Burada, kimisi alnının teri, kimisi bir öncekinin kuyusunu kazmakla; kimisinin derdi halk ve ümmet iken kimisinin derdi yalnızca Batı'nın yancı ve kuklalığını yapmakla geçiyor. Çıkar ve menfaatin kol gezdiği, birilerinin politik statüsü için diğerlerinin bedel ödediği makam sofrası... Her bir şahsiyetin hayatının arkasında Batı'nın altından çıkmadığı hiçbir yıkım yoktu.
Taha Kılınç Hocamızın, sürükleyici kaleminden çıkan bu nefis eser okunmaya fazlasıyla değer...
Naçizane, hassaten tarih okumalarını seven, tarihle, geçmişle ilgilenen, yüzyılımızın politik konularına meraklı bütün arkadaşlara bu eseri tavsiye edebilirim.
Hülasa, tarihten de ziyade 'Batı'yı tanımak isteyen "Ortadoğu"nun geçmişine baksın; bunu yaparken de gidilen yanlış yollardan ders çıkarsın' diyorum...
İstifadeli okumalar dilerim.
Ha bu arada,"biz kime göre Ortadoğu'yuz kardeşim?" -Prof.Dr. Savaş Barkçin
