Fotoğraflarla Aziz Nesin'in Yaşam Öyküsü

Gömüyü Arayan Adam

Ali Nesin

Gömüyü Arayan Adam Gönderileri

Gömüyü Arayan Adam kitaplarını, Gömüyü Arayan Adam sözleri ve alıntılarını, Gömüyü Arayan Adam yazarlarını, Gömüyü Arayan Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aziz Nesin, yaşamının her döneminde, kendisini okutan bu halka borçlu olduğunu çok derinden hissetmiştir. Öde­ mekle bitmeyen bu borç Aziz Nesin'in yaşamına yön veren en büyük etkendir.
Aziz Nesin, babasından genellikle annesiyle olan ilişkileri çerçevesinde sözeder ve babasını o çerçevede değerlendirirdi. Ata­türk düşmanı olmasına karşın, dedem Kurtuluş Savaşına katılır.
Reklam
Babam Dünyaların en iyi babası benim babamdır Düşmandır düşüncelerimiz Dosttur ellerimiz Dünyada tek elini öptüğüm Babamdır Kırkını geçtin adam olmadın der Başım önünde dinlerim Önünde tek baş eğdiğim babamdır Sabahlara dek Kuran okur Anamın ruhuna İnanır ona kavuşacağına Bana gavur der Diş bilemeden Dünyada tek bağışladığı ben Tek bağışladığım odur Başım derde girdikçe bakar çocuklarıma Bitürlü ölemiyorum der senin yüzünden Çocuklar ortada kalacak Ölemez kahrımdan benim Yaşamak zorunda benim yüzümden Gözlerindeki ateş bakışlarında söner Tuttuğun altın olsun der Çocukluğumu tek anlayan odur Dünyaların en iyi babası benim babamdır.
Anne, Aziz Nesin için bir melektir. Annenin erken ölümü bu imgeyi daha da güçlendirir elbet. Annesine benzeyen bir melek-kadın bulma düşüncesi yaşamı boyunca Aziz Nesin 'in peşini bırakmaz. Bunun bilincindedir de:
Annemin Anısına Bütün anneler annelerin en güzeli Sen en güzellerin güzeli Onüçünde evlendin Onbeşinde beni doğurdun Yirmialtı yaşındaydın Yaşamadan öldün Sevgi taşan bu yüreği sana borçluyum Bir resmin bile yok bende Fotoğraf çektirmek günahtı Ne sinema seyrettin ne tiyatro Elektrik havagazı su soba Ve karyola bile yoktu evinde Denize giremedin Okuma yazma bilmedin Güzel gözlerin Kara peçenin arkasından baktı dünyaya Yirmialtı yaşındayken Yaşamadan öldün Anneler artık yaşamadan ölmeyecek Böyle gelmiş Ama böyle gitmeyecek
Babaannem Hanife, 1900 yılı civarında, Ordu'nun Perşem­ be ilçesinde doğmuş, bir deniz binbaşısı ailesine evlatlık olarak verilmiş, on üçünde kendisinden 22 yaş büyük dedemle evlen­dirilmiş, ilk çocuğu yaşamamış, on beşinde babam Mehmet Nusret'i doğurmuş, babamın doğumundan birkaç yıl sonra üç yaşında ölecek bir kız çocuğu daha doğurmuş ve yirmi altısın­ da da veremden ölmüş.
Reklam
198 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.