Güvence duygusunu rahminden çıkar çıkmaz yitirdiğimi, o andan başlayarak geridönüşsüz ve onarılmaz bir kaybolma eğrisinin üstünde yaşamayı sürdürdüğümü bilmedi. Belki de bildi, bildiğimi bilmemi istemedi: Onca özen, onca büyüme-mi reddediş, kendisinin gövdesinden yitirdiği, ondan kopartılan, çekip alınan bir sahip olma duygusunun zedelenişinden kaynaklanmış olabilirdi, olamaz mıydı?