Öne Çıkan Gönül ki Yetişmekte kitaplarını, öne çıkan Gönül ki Yetişmekte sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Gönül ki Yetişmekte yazarlarını, öne çıkan Gönül ki Yetişmekte yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bazı durumlar vardır, hiç de zalim olmayan bir kişioğlu öbür insanlardan öylesine ayrılmış kopmuştur ki insan soyunun yok edilişini tek kılı bile oynamadan seyreder."
''Hem ne demek gerçek.? Kimisi kara görür, kimisi ak; çoğunluk da elinin körünü görür. Mikelanj'dan dada az doğal kimse yoktur, ama ondan güçlüsü de yoktur.! Dış gerçek kaygısı, çağdaş bayağılığın belirtisidir; bu gidişle, sanat, dinin altındaki şiir, çıkarın altındaki politika gibi saçma sapan bir şey olacaktır. (..) ..düşünce olmadan yücelik de olmaz.! Yücelik olmadan güzellik de olmaz.! Olimpos bir dağdır, eninde sonunda. Ama en yüce anıt olarak ehramlar kalacaktır her zaman. Taşkınlık beğeniden önde gelir; çöl kaldırımdan iyidir; bir yaban adamı, bir berberden yeğdir.''
"Yalnız aşkla dolu, en büyük yalnızlıkları dindirecek kadar zengin, sevinçlerle dolup taşan, dertlere meydan okuyan, saatlerin, sürekli bir iç döküşle yitip gideceği, yıldızların kapışması gibi yüce ve parıltılı bir hayat hayal ediyorlardı."
''Kadın kalpleri birbiriyle ilgisiz birçok gözü olan küçük sır kutularına benzer. Açacağım diye paralanır durursun, tırnaklarını parçalarsın, sonunda bula bula ya kurumuş bir çiçek ya da biraz toz bulursun. Ya da bomboştur.!''
''..Çünkü bir kadının hoşuna gitmek için bir soytarı kaygısızlığı ya da bir trajedi aşırılığı içinde olmak gerekiyor. Sadece kendilerini sevdiğimizi söylesek üstümüze gülüyorlar. Bence kadınların hoşlandıkları bu tür abartmalar aşkın kutsallığını yok ediyor. Hele insan özellikle zeki kadınlar karşısında.. içini nasıl dökeceğini.. bilmediğinden..''
"Eskisinden daha beter olan para feodalizmi böyle kuruluyordu işte. Ama denk alsınlardı ayaklarını.! Halk sonunda bıkıp usanacak sermaye sahiplerini kanlı bir şekilde alaşağı ederek ya da konaklarını yağmalayarak acılarının hesabını ödetecekti."
"Varlığınız, yaptığınız en ufak hareket benim için dünyada insanüstü bir önem taşıyordu. Yüreğim toz gibi yükseliyordu adımlarınızın ardından. Her şeyin kokulara, tatlı gölgelere, karaltılara, beyaz bir aydınlığa, sonsuza dönüştüğü bir yaz gecesi, ayışığı etkisi uyandırdınız bende; elin ve ruhun tatları adınızda saklıydı benim için; dudaklarımın ucunda öpmeye çalışarak boyuna tekrarlıyordum adınızı. Onun ötesinde bir şey düşünemiyordum."