Gönül Yolculuğu

Osman Nuri Topbaş

Gönül Yolculuğu Gönderileri

Gönül Yolculuğu kitaplarını, Gönül Yolculuğu sözleri ve alıntılarını, Gönül Yolculuğu yazarlarını, Gönül Yolculuğu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan II. Mahmud döneminde ise, Ravza-i Mutahhara’nın yıpranan kısımlarının tamiri ve Yeşil Kubbe’nin yenilenmesi söz konusu olunca, işinin ehli mimar ve ustalar, Pâdişah emriyle derhal Medîne-i Münevvere’ye gönderilmiştir. Bu mühendis ve mimarlar, kendilerine tevdî edilen bu nâzik vazifeyi, Efendimiz -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem-’in rûhâniyetini rahatsız edecek en ufak bir kabalığa veya edebe mugâyir bir harekete mahal vermeden yerine getirebilmek için, tâmirat sırasında hiç dünya kelâmı konuşmamak üzere anlaştılar. Sonra da kendi aralarında şöyle bir dil geliştirdiler: “Sen, «Bana tuğlayı uzat yerine; Allah!» de. Ben, «Su ibriğini uzat yerine; Bismillah!» diyeyim. Sen, «Çekici uzat yerine; Lâ ilâhe illâllah!» de…” Böylece Yeşil Kubbe, âdeta bir zikir meclisinin feyiz ve rûhâniyet iklîmi içerisinde inşâ edildi. Bu şerefli hizmette bulunan ustalar, her taşı abdestli olarak ve besmeleyle yerine koydular. Yine bu tâmir esnâsında gürültü çıkarmasın diye çekiçlerine keçe bağlamaları, misli görülmemiş birer edep ve ihtiram numûnesidir.
Sayfa 23 - Erkam Yayınları
Ve yine o Peygamber âşığı sultan(I.Ahmed) : “−Rasûlullâh’ın kabrinin kandillerinde zeytinyağının yanması muvâfık değildir.” diyerek Ravza-i Mutahhara’nın kandillerinde yakılmak üzere gül yağı vakfetmiştir.
Sayfa 23 - Erkam Yayınları
Reklam
(...)sultan I. Ahmed, her gün sabahleyin bir kâğıda büyük bir hürmetle “Muhammed” ism-i şerîfini yazar ve sarığının kıvrımları arasına yerleştirirdi. Bununla şunu demek isterdi: “Benim büyüklüğüm, tâc sahibi olmakla değil, Sen’in ism-i şerîfini her gün başımda taşımakladır yâ Rasûlâllah!”
Sayfa 22 - Erkam Yayınları
(...)altı asır İslâm’ın sancaktarlığını îfâ eden ve dünyaya İslâm’ın zarâfet, fazîlet ve güler yüzünü göstererek hak ve hukuk tevzî etme şerefine nâil olan mübârek ecdâdımız Osmanlı’nın, Peygamber Efendimiz -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem-’e karşı sahip olduğu gönül hassâsiyeti, meydana getirdiği yüksek medeniyetten çok daha muhteşemdir.
Sayfa 17 - Erkam Yayınları
Sâlih erkek ve sâliha kadın, birbirine rahmet vesîlesi olan, birbirinin noksanlıklarını ikmâl eden iki engin âlem gibidir.Cenâb-ı Hak bu hususta kadına çok mühim bir tesir bereketi bahşetmiştir.Nitekim; "Bir erkeği terbiye edin; bir insanı yetiştirmiş olursunuz.Bir kadını terbiye edin; bir aileyi, hatta toplumun büyük bir bölümünü yetiştirmiş olursunuz"...
Reklam
Geri143
438 öğeden 431 ile 438 arasındakiler gösteriliyor.