Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev

Étienne de la Boétie

Oldest Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev Quotes

You can find Oldest Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev quotes, oldest Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aslında bu durum, sayıları kentlerde daha fazla olan aşağı halk tabakasının doğal yapısına uygundur. Kendini sevene karşı kuşkulu, kendisini aldatana karşı saftır. Ağızlarına çalınan iki parmak bal ile cezbedilen halklar kadar, ne avcı düdüğüne kanıp tuzağa düşen saf bir kuş, ne de yem için oltaya takılan alık bir balık olabileceğini düşünmeyin. Pohpohlandıklarında, hemen kendilerini teslim etmeleri şaşılacak şeydir. Tiyatrolar, oyunlar, gösteriler, acayip hayvanlar, ödüller, kumar masaları ve diğer uyuşturucular eski halklar için kulluklaşmanın yemi, özgürlüğü yitirmenin bedeli, tiranlığın araçlarıdır.
La Boêtie'nin de belirttiği gibi herhangi bir siyasal rejimi işaret etmez; o, kuramını en açık bir biçimde Hegel'in yaptığı modern devlettir, uyruklarına kendisine olan bağımlılıklarını özgürlük olarak yaşamalarını aşılayan devlettir.
Reklam
Yöneten sınıf, genellikle "özel" olarak kabul edilen çeşitli aygıtlar (ki, XVI. yüzyılda bunların en önemlisi kilisedir) aracılığıyla toplumun kültürel yöntemini elinde tutup hegemonyasını gerçekleştir. Halk kitleleri üzerinde entellektüel bir denetim kurulur: İdeolojik yönlendirme-güdümleme yoluyla onlara yeni değerler, yeni bir "dünya görüşü" benimsetilir, kültür aşılamasıyla da "popüler kültür" ya da halk arasında yaşanan " ikincil ideolojiler" yozlaştırılıp yeniden biçimlendirilir. Böylece kitlelerin, toplumun (yönetenler-yönetilenler biçimindeki) bölünmüşlüğünü haklı görmeleri ve kurulu düzeni onaylayıp desteklemeleri sağlanmış olur.
Sayfa 98 - Çeviri ve Yorum : Mehmet Ali AğaoğullarıKitabı okudu
"3 çeşit hükümdar vardır. Kötü olanlardan bahsediyorum. Kimisi halkın seçimiyle, kimisi silahların gücüyle ve kimisi de verasetle ülkeye sahip olanlardır. (...) Yönetim erkini halktan alanlara gelirsek, onun daha tahammül edilebilir olması gerekir gibi görünür ancak bu kadar yükseklere, herkesin üstüne yükseldiğini gördüğünde adına "büyüklük" denen bilmem neyle şımararak, sanırım bir daha oradan inmeme kararını alır. Halkın kendisine emanet ettiği gücü neredeyse her zaman çocuklarına aktarılması gereken bir güç olarak görür. Böylece kendisi ve çocuklarının bu uğursuz düşünceyi tasarladıkları andan itibaren kötü eğilim ve gaddarlık noktasında diğer hükümdarları nasıl geçtiklerini görmek tuhaftır."
Sayfa 32 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İki, üç yada dört kişinin tek bir kişiye boyun eğmesi tuhaf olsa da mümkündür.Belki de bunun cesaret eksikliğinden olduğu söylenebilir haklı olarak. Ama yüz kişi, bin kişi tek bir kişinin zulmüne ses çıkartmıyorsa bunun ödleklik olduğunu, ona çatmaya cesaret edemedikleri veya onu küçümsedikleri ve adam yerine koymadıkları için ona karşı koymak istemedikleri hâlâ söylenebilir mi ? Son olarak yüz kişi, bin kişi değil de yüz ülkenin, bin şehrin bir milyon insanın hiç çekinmeden onlara köle gibi davranan birisini ezmek için saldırmadığını görsek bunu nasıl nitelendiririz ?
Sayfa 20 - Alfa Yayınları (2015)Kitabı okudu
Zavallı ve sefil insanlar, akılsız halklar kendi kötülüğünüzde inatçı ve kendi iyiliğinizde kör uluslar ! Gözlerinizin önünde kazancınızın en güzel ve aydınlık kısmının elinizden alınmasına, tarlalarınızın yağmalanmasına, evlerinizin yakılıp yıkılmasına ve atalarınızın eski eşyalarının alınıp götürülmesine izin veriyorsunuz. Öyle yaşıyorsunuz ki artık hiçbir şey sizin değil. Mülkünüzün, ailenizin, hayatlarınızın yarısının size bağışlanmasını büyük bir mutluluk olarak görüyor gibisiniz. Bütün bu tahribat, bu felaketle, bu yıkımlar düşmanlardan değil fakat düşmandan ve sizin bu hale getirdiğiniz, kendisi için cesurca savaşa gittiğiniz, boş hevesleri için her an ölüme meydan okuduğunuz kişiden geliyor.
Sayfa 25 - Alfa Yayınları 1. Basım 2015Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.