1950 yılının gazetelerinden itibaren başlayan araştırmalarım sırasında birçok maçın öncesi ve sonrası ile ilgili, bir sürü spor yazarının yazılarını okudum. Bu yazarlardan birinin üslubu diğerlerinden çok farklıydı. Maç anlatımlarında sadece rakamlara, teknik analizlere, milliyetçi duygulara ya da gündelik polemiklere saplanıp kalmayan, maç öncesinde, sırasında ya da sonrasına dair çok ilgi çekici ve farklı notlar yakalayıp, esprili üslubu ile bunları yazısına güzelce yediren bu yazar Halit Kıvanç’tı…