Sokrates, - çok sevgili sert üsluplu nihilistimizin (Nietzsche) putlaştırdıklarımızdan biri demesine karşın - benim için çok değerli bir düşünür olmuştur her zaman.
Düşünceleri, üslubu, konuşma tarzı, zekâsı ve herkese her şeye rağmen inançlara olan saygısı ve inancına bağlılığı ile beni her zaman etkilemiştir.
Neden Sokrates diyorum? Çünkü kitap Sokrates' in kişi ve kuruluşlarla diyaloglarından oluşuyor.
Daha doğrusu şöyle diyelim bazı kişi ve kuruluşların (kuruluş kelimesi mizahendir) Sokrates karşısında kendi bildiklerini dahi unutup farkında olmadan Sokrates gibi düşünmeye, keza -tamamen benim görüşüm- doğru düşünmeye geçmelerinden oluşuyor.
Doğru aranıyor, doğru kayıp belki de bu nedenle doğru insanlar teker teker yok oluyor, ya da hiç olmuyorlar..
Ta yüzyıllar öncesinden bile erdem, iyilik, doğruluk, dürüstlük kavramları bu derece tartışma konusu iken 21. yüzyıl ya da şöyle diyelim hastalıklı yüzyıl ne yapsın?
Derdimiz büyük, başımızdan aşkın...
Ta yüzyıllar öncesinde bile erdem nedir ne değildir, erdem ne derece önemlidir? Herkes ortak bir sonuca varamazken şimdi 21. yüzyılın suçu nedir ?
Çok sevgili Sokrates sivri zekâsı ve hayran bırakan kelime oyunları ile erdemi, iyiliği, güzel ahlâkı çok farklı açılardan ele alarak oldukça güzel yorumluyor.
Kendi adıma belirtmek istiyorum, Sokrates'teki dinî bağlılığa tuhaf bir hayranlık duyuyorum.
Evet bir müslüman olarak bunu tekrar söylemek istiyorum, Sokrates incelenmeli ve okunmalı.
Kendisinden ne derece eksiğiz tekrar ve tekrar yorumlanmalı.
Okuyunuz, her daim.
Ve ayrıca felsefe okuyunuz, mutlaka...
