Tanrım, değil mi ki çektiğim düşkünlükleri,acıları biliyorsun, değil mi ki beni yaşlandıran,değiştiren ,öldüren, saçlarımı ağartan bu zaman boyunca yediğim hançer vuruşlarını saydın, bugün bana neden acı çektiriyorsun?
Gençlik adaletsizliğe doğru yöneldiği zaman,bilincin aynasına bakmayı göze alamaz,oysa olgunluk çağı kendini bu aynada görür; yaşamın bu iki evresi arasındaki tüm ayrım buradadır.
Kimi yaratılışlar yumuşaktır, düşünceler içlerine saplanarak yerle bir eder onları,kimi yaratılışlar da sağlam mı sağlamdır, tunç duvarlı bir kafatasları vardır, başkalarının istemleri duvara çarpan mermi gibi yassılıp düşer yüzeylerinden.
En sonunda Vikontes,"Dünya rezil ve kötü."dedi."Başınıza bir dert gelmeyegörsün,her zaman gelip bunu size yetiştiren,elindeki hançeri yüreğinize saplayıp büken, üstelik de sizi hançerin sapına hayran bırakmaya çalışan bir dostunuz bulunur.