Goriot Baba:
Romanda eski tüccar Goriot’un kızlarına duyduğu koşulsuz sevgi uğruna tüm servetini harcayıp yoksul düşmesi ve servetini kaybetmesiyle birlikte toplum içindeki itibarını yitirmesi anlatılır.
Önceleri Mösyö Goriot ismiyle anılan ve bir zamanlar herkesin saygı duyduğu karakter, eşini kaybetmesinin ardından hayattaki tek varlığı olarak gördüğü kızlarına tutunur ve kızlarının mutluluğu için tüm servetini feda eder. Servetini yitirmesiyle birlikte toplum içindeki saygınlığını ve kızlarının gözündeki değerini de yitiren Mösyö Goriot artık sadece Goriot Baba olarak anılmaktadır.
Goriot Baba’nın kızlarına olan sevgisini daha iyi betimleyebilmek için kitaptan birkaç alıntı paylaşmak manidar olacaktır :
“İki kızımın da tek bir damla gözyaşı dökmemesi için Baba’yı, Oğul’u, Kutsal Ruh’u satarım.”
“Gerçekten de sevgili mösyö, ben kimim? Ruhu kızlarının bulunduğu her yerde dolaşan berbat bir ceset.”
Roman her ne kadar 19. yüzyıl Fransa’sında geçse de sefaletin getirdiği yalnızlık, ötekileştirme, para hırsı ve doyumsuzluğu, her geçen gün insani değerlerin yitirilmesini ve toplumun içine düştüğü bataklığı kusursuz bir şekilde resmetmesi nedeniyle Goriot Baba; tek bir insanın, toplumun, zamanın değil tüm insanlığın hikayesidir.