Bir şeyin var olması için görülmesi değil hissedilmesi, kalbe kazınması yeterli imiş.
Körlük vücuttadır akılda değil, körlük kafadadır zihinde değil, körlük gören için soyut görmeyen için somuttur.
Hisleri doyurmak gözle değil kalple olurmuş, zengin olmak koleksiyonu satmakla değil aileni düşünmekle olurmuş, gurur huzuru getirir, utancı götürür. Yine bir Zweig klasiği ve ben okuyunca mutlu oldum. Vesselam..
"Koleksiyoncular mutlu insanlardır."
Sanırım, Goethe.
FRAGMAN; Dış görünüş kurbanı, dışlanan bir annenin evladı için yapamayağı şey yoktur, sonuna kadar gider ama adı üstünde her şeyin bir sonu vardır. Halkın diş gıcırdatarak hiçbir şey yapmaması da işin cabası. Yazar yine hikayeyi kendi hayal gücümüze göre tamamlamamıza izin vermiş, sağolsun.