You can find Göstergebilimsel Serüven books, Göstergebilimsel Serüven quotes and quotes, Göstergebilimsel Serüven authors, Göstergebilimsel Serüven reviews and reviews on 1000Kitap.
Dizge, dilin ikinci eksenini oluşturur. Saussure dizgeyi, bir dizi
çağrışımsal alan biçiminde tasarlamıştır. Bunların bir bölümü, ses benzerliği (enseignement, armement) ile bir bölümü de anlam benzerliğiyle
(enseignement, éducation) belirlenmiştir. Her alan gücül bir öğeler birikimidir (çünkü, bunlardan yalnız biri söylemin o anında gerçekleşebilir):
Saussure, dizimsel düzleme bağlanan birim niteliğindeki "sözcük"ü bir
yana iterek öğe sözcüğü üstünde durur; çünkü, der, "'sözcük' yerine
’öğe’yi kullanınca, dizge kavramı gelir gözümüzün önüne."
Lacan uzamsal bir gösterim kullanır (Laplanche ile
3) — • Leclaire46 de Lacan'ı izleyecektir), ama bu, Saussure'ün gös-
S teriminden iki noktada ayrılır: 1) Gösteren (G) bütünseldir;
çok düzeyli bir zincirden oluşur (eğretileme zinciri): Gösteren ve gösteri-
len oynak bir bağıntı içindedir ve yalnızca birtakım sabitleşme noktaların-
da birbiriyle nörtüşür";'2) Gösteren (G) ile gösterilen (g) arasındaki ayrım
çizgisi kendine özgü bir değer taşır
Dilbilimde, gösterilenin öz niteliği, özellikle "gerçeklik" derecesine
ilişkin tartışmalara yol açmıştır. Ne var ki, bütün bu tartışmalarda, gösteri-
lenin bir "nesne" değil de, ”nesne"nin zihinsel bir tasarımı olduğu vurgu-
lanmıştır. Wallon'un gösterge tanımında, bu tasarımsal özelliğin, belirtiye
ve belirtkeye karşıt olarak, göstergenin ve simgenin ayırıcı bir niteliğini
oluşturduğunu gördük. Saussure de, gösterilenin zihinsel özniteliğini,
kavram terimini kullanarak iyi belirtmiştir: Öküz sözcüğünün gösterileni,
hayvanın kendisi değil, onun zihinsel imgesidir