Bir karamsar marksistin gözünden sistemin yarattığı sahte dünyaları konu alan ve çözümün içerisinden kurtulamamanın yarattığı bunalım hali ile hayatı ve davranışları sorgulamanıza sebep olacak kitap. Ayrıca unutmadan, kitabı okuduysanız düştüğünüz ikilemde unutmamanız gereken şey: ''Gösteriden kaçınma çabaları bile gösterinin birer parçasıdır.''
Bazı kitapları okumak yetmeyebiliyor ya da okuyup kütüphanenin bir köşesinde teşhir etmek, onu anlamaya yetmeyebiliyor. Bu kitabı da okumak değil “yemek” gerekiyor tabir yerindeyse. Tek dönemlik bir ders gibi üzerinde çalışılması ve kesinlikle bir pasajı anlamadan diğerine geçilmemesi gereken bir başyapıt.
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk
“Çağımızın tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih ettiğine kuşku yoktur. Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey ise hakikattir. Dahası hakikat azaldıkça ve yanılsama çoğaldıkça, çağımızın gözünde kutsal olanın değeri artar; öyle ki bu çağ açısından yanılsamanın had safhası, kutsal olanın da had safhasıdır.”
"Zafer, karmaşaya aşık olmadan onu yaratabilenlerin olacaktır."
-Guy Debord
Deneme.. Deneme.. Deneme..
Gösteri, insan düşüncesinde fikirlerini katleden iktidardır, kendi buyurduğu emirlere ittat ettiren yaratıcı bir hükümdardır. Medeniyetin binlerce yıldır üst üste yığdığı çöplerden oluşan ilizyondur.
Çağımızın gerçeği budur yeterince
