Derin midir gerçekten de deri, Cortazar'ın dediği gibi?
Ellerime bakıyorum önce: Kemikleri, kasları, sinirleri ve damarları örten, kaplayan, henüz kırışmaya, rengi dönüşmeye başlamamış araçlarıma: Onlar mı beni tamamlıyorlar, ben mi onları, kestiremiyorum.
Başlangıçta, ola ki, söz ya da susku, işık ya da karanlık değil, eller vardı - bir elin nesi, iki elin sesi.
Sese, söze oradan varmayı denemeli(yim), Ama ona önce bakmalı, onu önce tutmalıyım. Kalem tutan elimi.
Gövde, ölüme bütün gücüyle karşıkoyan bir zihin tarafından olabildiğince canlı tutulur: Bu sıradışı çabanın 86 yaşında bir gövdeden geldiğini düşünmek kolay olmasa gerektir.
Öte yandan, bütün Romantik akım, bir uçtan bir uca ölmeyeyatmak' imgesiyle donatılıdır. Novalis, sevdiği kadın ölünce, 27yaşında ölmeye karar verir: Bir karar mıdır bu, bir hazırlık mı,kestirmek şüphesiz güçtür: Ama ölmeye yatan gövde, zihin onu öyle düşündüğü için, ölüme kavuşmakta gecikmeyecektir.
Gövde ölümü hiçbir koşulda istemez. Ona biz hazır oluruz. Tutkuyla ya da yorgun.