Oysa iman, bütün öğretilerde gövdeyi kuşatır: Kısıtlamak, indirgemek, soyutlamak üzere. Hepten yasaklanmaz gövde: Nereye kadar neden kullanılacağı belirlenir. İnanlar öyle de birleşir.
Tasavvufta uykuya vahdet dendiğini aktarıyor Gölpınarlı* Uyku, İslâm dininde ya kısıtlanmıştır ( yakarmaya daha fazla vakit ayırmak adına) ya da Tanrı'yla bir ve tek olma niteliğiyle ele alınmıştır.
Son boyutta, Hallac-ı Mansur gibi, yek vücutta buluşmak, orada erimek ya da Muhammed Talip Üsküdarî gibi kendini bi-vücûd olarak adlandırmak gövdeden, gövde düşüncesinden ve gerçekliğinden bütünbütüne kopma sürecini gerektirir.