Aklının bir köşesinde, Sophie'nin ona ayak uydurabil- mesi bir yana, öpüşmekten keyif bile alamayacağı kadar hızlı hareket ettiğini biliyordu. Fakat Sophie onunla mücadele et- mesi gerekirken kollarını Jake'in boynuna doladı ve dilini adamın diline bastırırken dudaklarının arasında usulca inle- meye başladı.
Yüce Tanrım, Jake'in bir kadında istediği her şey vardı onda. Kokusu, tadı, hissi. Ellerini kadının kalçalarından be- line, göğüskafesinin altına -vay canına, kendini iyi hissedi- yordu doğru götürmeye ve oradan da avucunun içinde bir göğsünü hissetmeye engel olamadı.
Başparmağı uyarılmış göğsüne ulaştığında Sophie, zevkten titreyerek nefesini tuttu. Jake ise onu çimenlerin üze- rine yatırmaktan, elbisesini yukarı sıyırarak kaldırmaktan sa- dece bir nefes kadar uzaktı, ta ki ona dokunup yalayıncaya ve...
Ne halt ediyordu böyle?
Eğer uzanman gerekiyorsa o zaman sevdiğin kişinin kollarında uzan,
Eğer uzaklaşman gerekiyorsa o zaman kötü arkadaşlıklardan uzaklaş
Ve Eğer icmen gerekiyorsa nefesini kesen zamanlarda iç.