Gözün Hikayesi
DİPÇE:
Gözün Hikayesi, iki gencin cinsellikle ilgili keşiflerinin boyut değiştirmesiyle tırmanan ve dur durak bilmeksizin yaşamdaki her şeyin önüne geçen, bu geçişlerin karakterlerin nezdindeki algısal doğallığı ile de okurla çatışmaya giren bir roman. Romanın hatırı sayılır kısmında erotizm pornografik bir çizgide seyrederken bir noktada kırılma yaşanır. Bu beklenen kırılma romanın ivmesine bağlı kalarak okuru farklı fakat yine rahatsız edici bir boyuta sürükler.Çünkü yazarın bahusus tercih ettiği nesnelerle ilintili çağrışımlar, Sartrevari bir tiksintiye yol açar.Fakat bu nesnesel örüntü cinselliği pornodan uzaklaştırarak yaşamın kalbine taşır ki onun adı ölümdür. Bu noktada okur bir kez daha sarsılır ve nesnelerin karanlıkta kalan tarafları aydınlanır.Bu beyazlık işte; romanın özüdür.Burada otobiyografik bazı detayların açılımı can acıtır.Şunu belirtmem gerekir ki romanda anlatıcı aslında vahim olayları sözcüklerle pekiştirmez ölüme acıya sapkın dürtülere vurgu yapmaz bu vurdumduymazlık okuru bir daha sarsar. Yumurta, göz, süt, kutsal kase metaforları, kadına,rahime doğuma anneye, ihanete ve hatta kutsal değerlere öfkeye, inançsızlığa evrilirken, cinsel tüm ögelerin perende attığı eser tüm abesliğinden ve iğrençliğinden sıyrılarak düğümlenmiş bir ruh portresiyle başbaşa bırakır sizi.
Okunması zor ve rahatsız edici.İçeriği dolayısıyla herkese öneremeyeceğim bir kitap olsa da bu aykırı yazarın düşünsel dünyasını merak edenler için "Edebiyat ve Kötülük " adlı eserini önerebilirim.
Esen kalın #1001kitap