Gramsci'nin Külleri

Pier Paolo Pasolini
Anlatamamak değil ölüm, ölüm artık anlaşılamamak.
Anlatamamak değil ölüm, ölüm artık anlaşılamamak.
Sayfa 23 - Kent BasımeviKitabı okudu
Reklam
Yeryüzünde olmanın umutsuz tutkusundan vazgeç mi diyeceksin bana, ey süssüz ölü?
Sayfa 15 - Kent BasımeviKitabı okudu
Anlatamamak değil ölüm, ölüm artık anlaşılamamak.
Sayfa 23 - Nisan yayınları
Kendimle çelişmenin, seninle birlikte ve sana karşı olmanın utancı; seninle birlikte aydınlıkta, içimin gecesinde sana karşı
Reklam
Bir incir ağacına asılmış bir kedi gibiyim ama yedi canından en azından altısı geri kalmış.
Sayfa 22 - Nisan yayınları
parkın sıkıntısında gizlice değişen bir sıkıntının tanığı: ve duyarsız kent
"Ölüm sessizliği burada, insan kalmış insanların yurttaşlık sessizliği... ... Anlatamamak değil ölüm, Ölüm artık anlaşılamamak..."
Reklam
“(…) Anlatamamak değil ölüm, Ölüm artık anlaşılamamak. (…)”
Sayfa 23
Yaşam yalnızca bir ürperti; toplu bir bedensel gösteri.
Sayfa 15 - Nisan yayınları
Bilirsin, kötülük etmek değil günah işlemek: asıl günah, iyilik etmemek. Ne iyilikler edebilirdin! Hiçbirini etmedin: gelmiş geçmiş en büyük günahkâr sensin.
Sayfa 20 - Nisan yayınları
seçim yapmıyorum çünkü. Savaş ertesinin yıkımında, bir şey istemeden yaşıyorum: loş utancında bilincimin -tepeden bakan, umarsız bayağılığından tiksindiğim - bu dünyayı severek...
Yeryüzünde olmanın umutsuz tutkusundan vazgeç mi diyeceksin bana, ey süssüz ölü?
Resim