Kitle ruhunu, ilkel insanlar ve çocukların ruhuna benzeten
Freud, kitle üzerinde herhangi bir etki yaratmak isteyen kişinin savlarını mantıksal gerçeklerle desteklenmesine hiç gerek olmadığını; anlatacağı şeyi elinden gelen en güçlü imgelerle betimlemesi gerektiğini, abartıya kaçılması ve sürekli aynı şeylerin tekrarlanmasının ise yeterli olacağını söyler , zira duyguları her zaman çoşkulu ve basit olan kitleler , kuşkunun ve belirsizliğin ne olduğunu hesap edemezler. Öyle ki, kitlenin parçası olan bireyler , kitle çıkarları doğrultusunda kendi çıkarlarını feda etmeye dahi son derece hazırdırlar. İşin ilginç tarafı ise kitlelerin hiç bir zaman gerçeği aramaması ve talep ettikleri yanılsamalar da ayakta kalmasıdır.
“Çağımızın tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih ettiğinden kuşku yoktur.... Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey ise hakikattir. Dahası hakikat azaldıkça yanılsama çoğaldıkça çağımızın gözünde kutsal olanın değeri artar, bu çağ açısından yanılsamanın had safhası, kutsal olanında had safhasıdır. Kendinizi yoğun bir biçimde psikolojinin içinde hissedebilirsiniz. Yapılan örneklemeleriyle günümüzde içinde bulunduğumuz kitlenin ne kadar benzer olduğunu fark edebilirsiniz. Her daim merak edilen bu insanlar neden böyle sorularına kısa bir yoldan bir cevap niteliğini taşıdığını düşünüyorum.
“ Freud özür dilemek konusunda şöyle bir görüşü öne sürmüş”
“ Özür dilemek, senin haksız olduğun, karşı tarafın haklı olduğu anlamına gelmez. Verdiğin değerin egondan yüksek olduğunu ifade eder.”