Güç Ve Masumiyet
Rollo MayGüç Ve Masumiyet Gönderileri
Güç Ve Masumiyet kitaplarını, Güç Ve Masumiyet sözleri ve alıntılarını, Güç Ve Masumiyet yazarlarını, Güç Ve Masumiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaşın cazibesinin kaynakları nelerdir? Bir tanesi aşırılığın çekiciliğidir; yani muharebede her şeyi riske atmak.İkincisi, kişiyi bireysel sorumluluk ve suçluluk duygusundan kurtaran, çok büyük bir örgütün üyesi olmanın güçlendirici etkisidir.
Kişi sevilmediğinde veya tutarsız bir şekilde sevildiğinde ya da kendine hiç güveni olmayan bir anne veya baba tarafından sevildiğinde, daha sonraki saldırganlığında dünyadan bir intikam alma eğilimi, kendisine yaramayan bu dünyayı başkaları için de yok etme ihtiyacı gelişir.
İnsanlar yaşamaya devam etse bile kültür ölebilir ve bugün bizi tehdit eden de budur, çünkü bu muazzam bilgi birikiminin büyümesi, genişlemesi, beyin, kitap ve gelenek gerektirir. Kültür insanların kafalarının üzerinde süzülen bir şey değildir, kültür insanın kendisidir.
Duygusal gücünü ve saflığını koruyan tek bir kelime var." Tahmin etmiş olduğunuz gibi, bu kelime "fuck" Bu kelimenin saflığını korumasının tek nedeni yasa dışı olmasıdır, der Rubin, bu nedenle bir saflığı, bir etkisi kalmıştır.
Bu kelimenin duygusal gücü olduğunu kabul ediyorum. Ancak gücü kelimenin anlamıyla bağlantılı mıdır? Hayır, tam tersiyle bağlantılıdır, yani orijinal anlamı olan, iki insan arasında şefkat ve nezaketle birlikte, fiziksel ve psikolojik olarak kendini bırakmakla nitelenen bir ilişki değil de, bir patlama ve saldırganlık ifadesi olarak. Doğrusu "fuck" kelimesi tam olarak benim anlatmak istediğimi, yani kelimelerin zıt anlam kazanacak şekilde çarpıtıldığını kanıtlar. Bir kelime bozulduğunda saldırgan bir anlam kazanır: Orijinal anlamını kaybeder, adaba aykırılıkta saldırgan bir biçim kazanır ve daha sonra unutulabilir.
Dile karşı duyulan derin güvensizlik ile kendimizin ve ilişkilerimizin fakirleşmesi -ki bunlar hem neden hem de sonuçtur- günümüzde aşırı boyutlara varmıştır. Hissettiklerimizi ve düşündüklerimizi diğer insanlara aktaramamanın çaresizliğini yaşıyoruz ve daha kötüsü, kendimiz bile neler hissettiğimizi ve ne olduğumuzu tanımlayamıyoruz. Bu kimlik kaybının altında, kimlik ve dilin dayandığı sembol ve mitlerin telkin gücünün kaybedilmesi yatıyor.
Bir kişi başka birine karşı şiddet içeren duygular his settiğinde -bir öfke patlamasında veya hemen intikam alma gereksinimi doğuran bir gurur incinmesinde- konuşma yeteneği, adrenalin salgılayan ve ilkel savaşma hazırlığı olarak, kaslara enerji sevk eden nörolojik mekanizmalar tarafından otomatik olarak bloke edilir. Kişi orta sınıftansa, şiddet duygusunu kelimelere dökebilecek kadar kontrol altına alana dek hızla volta atabilir, eğer avamdansa sağa sola yumruk yağdırabilir.