Mübadele Günlerinde Hazin Bir Aile Dramı

Gülcemal

Tülin Çayırcı
1908'den 1933'e hazin bir yaşam öyküsü... 20. yüzyılın başları, Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumeli eyaletinde ciddi sorunlar yaşadığı bir dönemdi. Bölgede yaşayan Müslüman Türklerin başındaki en büyük bela, imparatorluğa isyan eden ve masum halka saldıran çetelerdi. 1908 yılının bir bahar gecesi, Vodina şehri yakınlarında bulunan çiftliklerden biri, bir Bulgar çetesi tarafından basıldı. 1920'li yılların başında, Kurtuluş Savaşı'nın Türk milleti lehine dönmeye başladığı dönemde, Yunan hükümeti Müslümanlar üzerindeki baskıyı arttırmış, halkı ağır vergiler altında ezmişti. Bir süre sonra, Anadolu'dan kaçan Rum göçmenlerin Sbıtska'ya gelmeye başladığı haberi duyuldu. Müslüman halk şaşkınlığa uğramıştı, ancak o sırada kendilerini de aynı akıbetin beklediğini henüz bilmiyorlardı. Mübadele söylentisi halkın kulağına ilk çalındığında, 1923 yılı sona ermek üzereydi. İlk mübadillerin çoktan yola çıkmış olduklarını duyduklarında ise ağır bir şok yaşadılar. Dolaplı Çiftlik'te bu fikre en çok direnenler Nusret Bey Ağa ile Fatma oldu. Gülcemal, okuyucusunu gerçek bir yaşam öyküsü ile buluştururken, aynı zamanda toplumsal tarihimizin en çarpıcı dönemlerinden olan 1912-1913 Balkan Savaşı ve 1924 Nüfus Mübadelesi boyunca halk düzeyinde yaşananlara da ışık tutuyor.
Yazar:
Tülin Çayırcı
Tülin Çayırcı
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 33 dk.Sayfa Sayısı: 478Basım Tarihi: 2012Yayınevi: Cinius Yayınları
ISBN: 9786051274300Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
478 syf.
10/10 puan verdi
Tülin Çayırcı'nın ilk kitabıdır ve mübadele günlerinde bir ailenin dram dolu hazin hikayesini anlatır bize.   "GÜLCEMAL" ismini özellikle mübadele döneminde Türkleri anavatana getiren vapur olarak duymuşsunuzdur mutlaka. . 1908 yılında Pribıdışka'da  başlayıp, Sbıtska, Selanik ve nihayetinde 1933 yılında Tekirdağ Şarköy'e kadar uzanan bir ailenin gerçek yaşam öyküsü. . Osmanlı Devleti'nin Rumeli eyaletinde imparatorluğa isyan eden Bulgar çeteleri müslüman Türk halkına acımasızca saldırıyorlar köyleri yakıp yıkıyor ve çoluk çocuk demeden halkın canına kıyıyorlardı. Kurtuluş Savaşının Türk Milleti lehine dönmeye başlamasıyla Yunan hükümeti müslüman Türk Halkı üzerindeki baskısını iyice arttırmış vergi yükünün altında halkın iflahını kesmişti.  Anadolu'dan kaçan Rumlar da, akınlar halinde Sbıtska ve bir çok yere dönmeye başlamışlardı. Türkler bu durumun mübadelenin kaçınılmaz olduğu anlamına geldiğini o zamanlar bilmiyorlardı. Fakat, bu çok uzun sürmedi. 1923 yılı sonlarında kulaklarına kar suyu kaçmaya başlamıştı aslında. 1924 yılı, ailemiz için buradaki sonun başlangıcıydı. Yıllarca vatanları bildikleri topraklarından bu kadar kolay ayrılabilecekler miydi? Ya da ayrılsalar bile gidecekleri yerde acaba mutlu olabilecekler miydi? Nasıl bir yaşam bekliyordu onları? Kitabımızda tek bir aile anlatılsa da bu durumdaki birçok ailenin hayatına da dokunacaksınız okuyunca.
Gülcemal
GülcemalTülin Çayırcı · Cinius Yayınları · 20128 okunma
Reklam
478 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Çok hazin bir dönem romanı,anlatılanların gerçek olduğunu bilmek daha da sarsıyor insanı.Aradan 100 yıla yakın bir zaman geçtiği halde,hala dünyanın en büyük sorunlarından birinin göçmenlik,mültecilik olduğunu bilmek daha da üzücü.
Gülcemal
GülcemalTülin Çayırcı · Cinius Yayınları · 20128 okunma
Resim