Bir Kürt Beyi Tarafından Kaçırılan Ermeni Kızın Gerçek Hikayesi

Gülizar'ın Kara Düğünü

Armenouhie Kevonian
Paris Gülizar'ın Kara Düğ ünü'nün yazan Armenuhi Kevonyan, Gü­ lizar ve Keğam'ın dört çocuğunun sonuncusuydu. Benim ve kar­ deşim Keğam Kevonyan'ın annesidir. Yetmiş beş yıldan uzun bir süre Paris'te yaşadıktan sonra 2002'de, tam yüz yaşında hayatını kaybetti. Gülizar'ın sözlü anlatımından hareketle oluşturulmuş metni, ön­ celikle hatıranın canlılığı ve duygusallığı ile göze çarpar. Gülizar'ın
Sayfa 143Kitabı okudu
Olguları anlamak, anlatılanların gerçek içeriğini özümsemek, basit gibi görünse de kolay değil.
Sayfa 181 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Beni görünce annem acı dolu bir çığlık attı. Ağlayarak bana koş­ tu ve Ermenice sızlandı: "Aman kızım! Kör olaydım." Beni kucakladı. Konuşamıyor, hareketsiz ve sessiz, öylece du­ ruyordum. Ama Türklerin homurtularının giderek yükseldiğini görünce yavaşça annemi itecek ve kayıtsız bir şekilde Kürtçe konu­ şacak cesareti buldum. "Anne, neden ağlıyorsun? Ben çok iyiyim. Beni gelin vermek için Musa Bey'in evinden daha iyisini hayal edebilir miydin? Doğ­ ru, sen Ermeni' sin ben de artık Türk'üm. Ama sen annemsin. Ara­ mızdaki husumeti giderdiğimizde beni görmeye gelirsin."
GÜLIZAR VE ARAM Gülizar Khars'ta, muhtemelen 1875'te veya 1876 da (mezarında yazılı olduğu gibi 1870'te degil) doğdu. Kocasını kaybeden ve maddi imkânlardan da yoksun Gülizar, 1947'de ölene dek, oğlu Aram'la birlikte istanbul'da sessiz ve münzevi bir hayat sürdü. Şişli Ermeni Mezarlığının Muş’lulara ayrılmış bölümünde, kocasının yanına gömüldü.
Sayfa 139Kitabı okudu
İstanbul'da birçok evlenme teklifi de aldım, fa kat memleketime dönmek üzere kendi kendime söz verdiğim için bunların hepsini reddettim. İstanbul'da üç yıl geçirdikten sonra, annem ve amcamla Muş'a doğru yola koyulduk. Erzurum'a geldiğimizde, anneme köyümüze dönmeden önce Muş'taki Surp Garabed Manastırı'na uğrayıp dua etmek için yalvardım.
Reklam
1934-1935'te Gülizar, 1925'den beri Fransa'da olan kızı Ar m enuhi'nin yanına, Paris'e geldi. Armenuhi, burada, Taşnakt-1 42 sutyun Partisi'nin üyesi olan, günlük gazete Hara ç 't a çalışan Levon Kevonian'la evlenmişti. Gülizar, bu ziyaret sırasında kızına hatıra­ larını emanet etti. Art ı k yan kördü ve ona bunlar ı yazıya dökme görevini verdi. Kaybettiği ailesinin ve vatanının hasretiyle kederli, aynı zamanda Batı dünyasına da yabancıydı. Bu yüzden Fransa'da kalmayıp İstanbul'a dönmeyi tercih etti.
Sayfa 142Kitabı okudu
1889 Ha z iran ayından 1890 Kasım'a kadar, Haya s d a n, neredey­ se her sayısında Gülizar'ın kaçırılması, Muşlu Ermeni köylülerin durumu ve Kürt aşiretlerinin saldırılarıyla ilgili makaleler yayımla­ dı.
Sayfa 131Kitabı okudu
Dağlarından ilk def a çıkan yoksul ve eğitimsiz köylülerden olu­ şan şikayetçiler, adalet sistemi ve lügati altında eziliyorlardı. Saf, çoğu Türkçe anlamak ve kendini Türkçe if a de etmekte yetersiz köy­ lüler sinmiş ve dava vekiliyle savunma avukatlar ı nın sorgulamasına dönüşen sor u larla sersemlemişlerdi. Bocalıyor, zihinleri bulanıyor; basında yer almış, tesadüf e n seçilen şu iki ör n ek l e de anlaşılabile­ ceği gibi, kötü if a de ettikleri cevaplar ve çelişki barındıran tasdi k l er içinde tuzağa düşüyorlardı.
Sayfa 116Kitabı okudu
1889'da, Daron (Muş) vilayetinin Çukur-Bulanık bölgesi kor­ ku dolu günler yaşıyordu. Türk hükümeti tarafından teşvik edilen Kürt çete liderleri, ulaşabildikleri Ermeni köylerini yağmalıyorlardı.
Reklam
Hoca İlyas, 1915 yılında Muş bölgesinde icra edilen katliamı bizzat örgütlemiştir.
Sayfa 97 - ARAS YAYINCILIK
Üzüntüden kalbim yırtılıyordu. Kahpe felek beni sıcak yatağımdan koparmış, sonu gelmez çalkantılarla dolu bir yola atmıştı.
Sayfa 28 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Salon Ermenilerle doluyordu. Vali tekrar koltuğuna oturdu ve beni çağırdı. Anneme yaslanmış halde ilerledim ve salonun ortasın­ da durdum. Vali yeniden sordu: "Kızım, korkun olmasın. Söyle bakalım, Ermeni misin, Türk .. , .. mu. "Vali Paşa, ben Ermeni'yim. Size yalvarırım, beni anneme verin.. . Fakir bir Er m eni sığırtmaca varacağım, varlıklı bir Bey karısı olmak istemiyorum."
Belek Kürtlerinin tehdidinden gözü korkan Musa Bey, şeyh­ lerin, beylerin ve bölge ahalisinin huzurunda kararını verdi. Taş bir kürsünün üzerine çıktı ve beni göstererek tumturaklı bir tonda konuştu
Zaman, olayların ciddiyetini ve etkisini arttırmıyor da yumuşatmıyor da; tarih değiştirilemez.
Sayfa 182 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Resim