Eski hikayeleri, masalları severmisiniz? Hani şu büyülü bir atmosfere sahip eski yapıların hikayeleri? Ben bayılırım. Gerçeğe yakın yada uzak olmaları değil, geçen isimlerin bunları yaşamış olması heyecanlandırır beni. Benim gibi masalara sevdalı büyümüş oğlumuz Brendan ve ailesi ve okulunun baskılarına dayanamayıp, biraz uzaklaşmaya çalışan edebiyat okuyan kızımız Evelyn. Küçük bir kasabada denk geliyorlar ve her an bir başka güzellikte ilerliyor onlar için. Masallar, şiirler, geziler.. Artık ruhunu taşıran bu aşkı paylaşmaya karar veren Brendan hiç beklemediği bir tepki ile karşılaşıyor ve ikilimizin hikayesi yarım kalıyor mu dersiniz?
Ey aşk kendince güzel, ınsanoğlunun eline düşünce kirlenen o muhteşem his. Aşk.. Siz aşk ateşinde yanmak isterken ve mantığınız bile o ateşe teslim olmuşken, ne olursa olsun hayat toz pembedir... Falan, filan. Gerçekten bunu söyleyeceğimi beklemeyiniz. Aşk güzeldir ve onu kirleten kesinlikle insanoğludur. Birbirini dinleme, saygı duyma, emek harcama halidir ama kesinlikle bencillik, vazgeçiş değildir. Çiftimiz gerçekten kendi bakış acılarından ama eksik ama fazla kararlar verirken sonunda kavuşacaklarına kalpten inanıyorlardı. İşte bu kitabın gerçekten en muhteşem detayıydı diyebilirim. Sadece keşke daha fazla okuyabilseydim bu çiftti hissi ile bitirdim kitabı. Anlayacağınız 1-2 saate bitirebileceğiniz, akıcı bir anlatıma sahip bir kitaptı. Türünü sevenlere tavsiyemdir.