İşte dedim döneyim artık
gün kavuşmadan akşam olmadan döneyim
korkular çıkmadan sokağa döneyim
bir bir o seyri sefanın içinden
o naif duruşların, tereddütlerin
gölgeli bakışların içinden döneyim
Başat bir sorun olarak içimde büyüttüğüm korku
şehre vardığımda duruyordu
pusmuş bir kalabalığı yürüyordum
türküsüz kalmıştım, yorgundum, kuşlar uçmuyordu
hayatım ordan oraya bir rüzgârdı
günü ölmeye gittiğimde kararlıydım
hangi tarafa baksam önemi yoktu
yokuş çıkarken yorulursam eğer
haziranın son yağmurları vardı.
Haber taşıyor bana ölümümden bir melek
Bahçedeki çiçekler güneşe doğru renk renk
Müthiş bir tebessümle buradayım diyerek
Sessizliğin ardından bakacaklar ki benim.