Gulliver’in Gezileri, yazarın yaşadığı günün koşullarında insanların bencil, çıkarcı, zalim yanlarına yönelik bir "karşı duruştur." Aynı zamanda, zamanın toplumsal, siyasal ve dinsel kurumlarına yöneltilmiş çok sert bir eleştiri ve taşlama niteliği taşıyan yapıt, yazarını yüceltmiş, ona büyük bir ün kazandırmıştır.
Doktor Gulliver dürüst, kendi halinde bir adamdır ve ailesi ile sakin bir yaşam sürmekten başka bir isteği yoktur. Ancak geçim şartlarının zorluğu, onu gemilerde çalışmaya yöneltir.
Gulliver denizaşırı seferler yapan gemilerde doktorluk yaparak dünyayı dolaşır. Günün birinde korkunç bir fırtına gemisini batırır, Gulliver de kendini, her şeyin minicik olduğu tuhaf bir ülkede bulur.
Lilliput adındaki bu ülkenin yerlileri Gulliver'in bir dev olduğunu düşünerek onu esir alırlar.
Bu ülkeden canını zor kurtaran Gulliver'in ikinci gezisi ise daha tuhaf bir yere, devler ülkesine olacaktır...
Yaşadığı çağı inanılmaz sertlikte eleştiren ve bunu ince bir dille ifade eden yazar dört bölümden oluşan bu eserinde insanların politika, hukuk, aile yaşamı vb. alanlardaki eksikliklerini sert bir üslup ile yermektedir.
Cahil insanların akıllı insanlardan çok daha fazla olduğunu ve cehaleti yenmenin ne kadar elzem olduğunu anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap..
Aslına bakılırsa yazar bu kitapta çok büyük bir ustalıkla zamanın yönetim biçimini çok sert bir şekilde eledtirmektedir ama bunu öyle bir ustalıkla yapiyor ki biz sadece kitabın akışına konsantre oluyoruz
Çizgi dünya klasikleri olarak geçen bu kitabı, diğer yayın evlerine göre başarılı bulduğumu söyleyebilirim; ama daha iyisi de olabilirdi diye düşünüyorum.
Can kitap evinin tam metinli bu kitabı bence, diğer karşılaştığım kitaplara göre bir tık önde; daha iyisini okursanız bana da haber verin lütfen. teşekkürler. iyi okumalar diliyorum