Gülnihal - Akif Bey

Namık Kemal
Engin(deniz) tıpkı hayat gibidir, insanın nazarı dünyada olduğu gibi enginde de yalnız bir daire içinde gezinir. Ufuk, ümidin aynıdır, sen daima yaklaşıyorum zannıyla gidersin? O daima senin ilerlediğin kadar uzaklaşır.
Sayfa 115 - özgürKitabı okudu
İnsan ne idraksiz mahlûktur! Herkes kimsenin sağ kalmadığını bilir de, kendinin öleceğine inanmak istemez.
Sayfa 77 - Özgür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyada her şey olabilir, insana lazım olan daima her fenalığın nefsini hazırlamaktır. Düşündüğü başına gelmezse hiç zararı olmaz, gelirse fayda görür. Çünkü bir belaya bekleyerek uğramak bağdeten (ansızın) müptela olmaktan bin kat ehvendir (iyidir).
Sayfa 119 - ÖzgürKitabı okudu
İnsan gönlünü bir kimseye açamazsa, içindeki gamların her biri bir parça ateş oluyor, her yapıştığı yerde bir dağ [yara] açıyor, her açtığı dağda bir cehennem alevleniyor.
Sayfa 15 - Özgür YayınlarıKitabı okudu
Bir insan seviyorsun. Vücudunun tenasübüne, çehresinin hüsnüne meftun olmuşsun, öyle mi? O bir nikaptır. Seni aldatmak için yapılmış bir nikaptır.
Ezelden, insanın doğduğu güne kadar, bir tükenmez karanlık var; arada bir hayat zamanı var. Öldüğü günden, sonsuza kadar yine bir tükenmez karanlık...Öyle bir hayat ki, hem soluk almakla duruyor, hem soluk aldıkça azalıyor. O türlü yaşayışta ne zevk olsun? Şaşırtıcı değil midir; herkes ölümden korkar; ama kimse, sonu ölüm olan yaşamaktan korkmaz. Herkes ölümden kaçar; ama kimse her adım attıkça mezara bir adım daha yaklaştığını düşünmez. Doğrusu güzel dünya.
Reklam
Bu kadar insan gördüm; içlerinden hiç biri bu dünyadan hoşnut değil, hiç biri de dünyadan gitmek istemez.
İnsan, ne anlayışsız yaratıktır! Herkes, kimsenin sağ kalmayacağını bilir de, kendisinin öleceğine inanmaz.
Acayip değil mi, herkes ölümden korkar. Fakat kimse sonu ölüm olan yaşamaktan korkmaz.
Öyle bir hayat ki hem nefes alıp duruyoruz, hem nefes aldıkça azalıyoruz.
Reklam
İnsanin ahirete ağlaya ağlaya gittiğine niçin şaşıyoruz? Dünyaya da ağlaya ağlaya gelmedik mi?
Benim güzel İsmet'im! Sen önceleri bu kadar endişeli değildin.Havamız mehtap, vaktimiz bahar... Şu parlayan ışıklar gibi saf, şu akan sular gibi tertemiz iki gönül bir iken biz kendimizi kuvvetin kucağına atıyoruz.Dünyanın o kadar değeri var mı ki tehlikesinden korkulsun. ÖLÜM O KADAR KORKUNÇ BİR ŞEY Mİ Kİ DÜŞÜNMEYE DEĞSİN.
Resim