"Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği" kitabından sonra üçlemenin ikinci kitabı olan "Gülüşün ve Unutuşun Kitabı"nı yazdıktan sonra yazar, memleketi olan Çekoslovakya tarafından vatandaşlıktan çıkarılır...
Yazar, ülkesinin Sovyetler tarafından işgal edilmesinden, işgalden sonra yaşanan aşırı baskıcı politikalar nedeniyle insanların yaşamlarının olumsuz etkilenmesinden (kıyımlar, katliamlar, yazar, entellektüel, akademisyenlerin işsiz bırakılması, ülkeyi terk etmek zorunda bırakılması vs) son derece rahatsız ve mutsuzdur, bu durum her iki kitabında da anlaşılıyor.
Kitap da yedi ayrı hikaye var ancak hikayelerin görünen kısmı ile görünmeyen, satır aralarına gizlenen bölümleri çok farklı. Zaten kitabın yazılma amacı da satır aralarına gizlenen mesajlarda gizli.
Yazar ülkesinin işgal edilmesini, insanların işlerinden, ülkelerinden, canlarından olmalarını, sürekli korku ve baskı ile yaşamak zorunda bırakılmalarını yedi farklı hikayedeki karakterler üzerinden sorguluyor.
Milan Kundera' nın yazar olmasına en büyük etken sanırım ülkesinin Sovyetler tarafından işgal edilmesi. Eğer ülkesi işgal edilmese, onca acıya tanıklık etmese, ülkesini terk etmek zorunda kalmasa belki yazamazdı, yazar olamazdı...