Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gündüzün gönlüme verdiği ferahlık ve emniyetle biraz daha yattım. Uyumaya uğraştım. Dinlenmeye pek ihtiyacım vardı. Gene dalmışım. Güm güm oda kapıma vuruldu. Kalktım. Ruşen Abla , " Hu , kızım , nasılsın ayol? Kalkmadın da merak ettim ." diye hatırımı sorarak haykırıyordu
Sayfa 43
Evet, ben de işte böyle saçmalarken gene durdum. Aklımı başıma toplamaya uğraştım. Besbelli bu bir delilik başlangıcıydı.Ne olduğunu anlamak için kendimi, zihnimi bir tartmak istedim. Geçmişe ait vakalardan birtakimini hatırlamaya başladım. Hep eskiden bildiğim şeyleri gene yerli yerinde aklımda buldum. Kendi inancıma göre daha çıldırmamıştım. Ama delirmemiş olduğumu açıkça ispat için bu işittiğim saçmaların öyle aynen duyduğum gibi , bilinmez bir ağızdan cıkmış olduğunu araştırıp ispat etmek lâzımdı. Evet, daha iyi işiterek şüpheden kurtulmak, yanlış işitme illetine yakalanmadigimi anlamak istiyordu. Şimdi nasıl edeyim ? Bu evde pek keyfine göre hareket etmeye gelmez. Hep bir gözünü kör edeceksin, bir kulağını sağır.
Sayfa 53
Reklam
Bekir Ağa, dışarıdan, aynı gicirtiyla kapıyı kapadı. Burası duvar kenarlarında yaseminler, hanimelileri, asma cardaklari, meyveli meyvesiz ağaçlarla bir ormancik haline gelmiş, bakilmamis, bozuk bir bahçeydi. Ben perilerin, evin sahibi hanımla etrafında toplandıkları havuzu arıyordum. Öyle şey görmedim. Arabacinin yalanına hukmettim.
Sayfa 22
Periler dilin hasını biliyormuş, var ol Türkçe!
Perilerin kendilerine has dilleri mi vardır? Bütün dikkatimle kulak verdim... Ay... TÜRKÇE konuşuyordu!
Sayfa 52 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Zamane komedilerine taş çıkartır bir eser! :)
"Ne oldu kuzum böyle, seni onlar mı soydu?" "Hayır, kendim soyundum." "Ay niçin? Sıkıntı mı bastı?" "Bu evi bu gece bir şeyler bastı ama ne olduğunu bilemiyorum."
Sayfa 47 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.