Gerçekten mükemmeldi… Hem üslubu olsun hem konusu olsun insanı bambaşka dünyalara sürüklüyor. Bazen güldüm bazen yok artık bu da mı varmış dedim. Konusunda cin, peri ve garip inanmışlar var diye kesinlikle korkulmamalı aksine fazlasıyla güldüren bir kitap. Konusu olarak fazla detay verip sizi üzmek istemem. Kısaca bahsetmek gerekirse Muhsine isimli bir kadının hizmetçi olarak cinli bir köşke gelmesiyle başlıyor her şey. Gittiği köşk hem ürkütücü hem de kaçması çok zor olan bir konuma sahip. Uzun bir yolculuk sonrası geldiklerinde alışılması çok zor günler geçiriyor ana karakterimiz. Ana karaktere ek olarak sürekli karşımıza çıkan Arap hizmetçi Ruşen ve Çeşmifelek var ve İşlerine baktığı kırk odalı koca köşkte de yalnızca kendisi dışında iki kadın yaşıyor. Önce buna şaşırıyor Muhsine, devamında ise bir yığın acayiplikler silsilesi. Çok farklı inanışlar, garip gelenekler ve insanüstü olaylar. Sabahlar bizim geceler onların sözüyle başlayan inanışlar, mavi giymemek, muska takmak, akşamları saç örgülerini açmak, kapı eşiğinde destur çekmek diye ilerliyor.
Kitabın içinde bir sürü mani var. Hem çok saçma hemde çok komik. Kitaba farklı bir hava katıyor. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Hele ki gülmeye ihtiyacınız varsa…
