Gümüş Gözyaşları, açıkçası beklentimi karşılamayan bir kitap oldu. Kitabın kapağı çok güzel, yazarımızın dili akıcı ve duru olmasına rağmen konusu çok sıradan ve basit. Sanki kitabı okurken, bir yeşilçam filmi izler gibi oldum. Çoğu yer sıkıcı, sonu tahmin edilebilir bir şekildeydi, hiç sürpriz olmadı.
Kısaca konusuna değinecek olursak;
Evli ve iki çocuk sahibi Mikaela, talihsiz bir kaza sonucu komaya girer. Kocası Liam, günlerini karısının baş ucunda oturup ona hatırlarını anlatarak geçirmekte, bir mucize, bir umut ışığı görmek için dua etmektedir. Fakat daha sonra karısının geçmişine dair sırrını öğrenmektedir. Mikeala ilk evliliğini dünyaca ünlü film yıldızı ile yapmıştır ve görünüşe göre onu hiç unutamamıştır. Liam karısını uyandırmak için her türlü yolu deneyecektir.
Kristin Hannah'ı severim ama doğruları da söylemek gerek, sanki yazılmak için yazılmış zorlama bir kitap gibi olmuş. Bu yüzden boş zamanda okunabilir ama okunmasa da olur benim gözümde.