Kavmine kızarak, pes edip giden ama bir yunus'un karnında karanlıklarda günlerce kalan ve en sonunda "Senden başka tanrı yoktur. Sen eksikliklerden uzaksın, yücesin, ben zalimlerden oldum!" diye yalvarıp, balık tarafından bir süre sonra sahile atılan Yunus Peygamberi mi anlatmalı?.. Yoksa aşağılanan, yerinden yurdundan, malından ayrılmak zorunda kalan, canına defalarca kastedilmeye kalkışılan, en sevdiği kişiler elinden alınan Peygamberimizi mi? Hangisini anlatmalı? Eğer "Habibim" diye hitap ettiği Peygamberimize bile bunca acı, sıkıntı verdiyse bize neden vermesin ki? Her şerde bir hayır olduğunu aklımızdan çıkardığımız, bu dünyanın mutluluğunu gerçek mutluluk sandığımız, pes ettiğimiz, umudumuzu tükettiğimiz anda başlıyor sınanmalarımız ve biz anlamadıkça da devam ediyor...
Sayfa 64 - TİMAŞ YAYINLARI