Başkalarını beğenmediğim için yahut pek az kimseyi beğendiğim için benim kendimi çok beğendiğimi sanıyorlar. Hayır, kendimi de beğenmiyorum, benim de o beğenmediğim
kimseler gibi olduğumu biliyorum. Bakıyorum, çevremdekile-
rin çoğu bana benziyor, ben kendi kusurlarımı, eksiklerimi gördüğüm için onların kusurlarını eksikliklerini de görüyorum,
onun için beğenmiyorum onları. Kendimle ölçüyorum, bakıyorum ki benden üstün değiller, onların düşünceleri de benimki
ler gibi yalın, benimkiler gibi yavan, neden beğeneyim onları?
Düşünce de, bir yandan can acısı bir yandan ötekinin berikinin gülmesi. Düşüvermek beklenmedik bir şeymiş de onun
için güldürürmüş. İnanmıyorum buna. Gülenler kötülüklerinden gülüyorlar. Kendileri de bilmiyorlar belki yüreklerinin kötü olduğunu, ama var içlerinde kötülük, bir kimsenin bir yanı
acıdı diye gülüyorlar. Ben düşmedim, yavaş yavaş, dikkatli dikkatli yürüdüm . Öyle yürümek canımızın pek kıymetli olduğunu düşünmek de insanı kendi gözünde gülünç ediyor.