Kedi korkusu Avrupa'da özellikle İngiltere'de başladı. Büyük şehirlerde kedi nüfusunun artması hayvanın "nankör" lüğünün göze batmaya başlamasına neden olurken, çoğunlukla fakir ve yalnız kadınlarca beslendiklerinden, cadı avının başlamasıyla birlikte, bu "cadı" kadınlarla birlikte yoldaşları kedilerin özellikle kara kedilerin de suçlanmasını getirdi. 1630'larda Fransa Kralı XIII. Louis yasaklayana kadar binlerce kedi yakıldı.
Tütün önce süs bitkisi olarak bahçelere ekildi, sonra öksürük, astım, baş ağrısı, kusma, ayvalı ağrılarına iyi geldiği iddia edildi. Doktorlar tütün yetiştiriyordu, hatta Vatikan’ın bahçesine de dikilmişti.
Ortaçağda Hıristiyanların ağaca vurmasının, tutulan dileğin gerçekleşmesi için duanın kuvvetlendirilmesi anlamına geldiği ve tahtanın, İsa'nın gerildiği çarmıhı ifade ettiği yazılmıştır.
En yaygın efsaneye göre Hızır ve İlyas iki kardeştir. Ayrı düşmüşler ve Allah dualarını kabul ederek kardeşlere yılda bir kez buluşma izni vermiştir .Hıdrellez günü iki kardeşin buluşma günüdür .Bu günde Hızır'ın kendilerini ziyaret etmesi ve dileklerini kabul etmesi ihtimaline karşı hazırlık yapılarak Hıdrellez kutlanır.Hıdrellez'de karada yaşayıp oradaki işlerle ilgilenen İlyas anılmayıp, denizlerde dolaşan kardeş Hızır beklenir. Hızır'dan sağlık dağıtması ,uğur ,bereket getirmesi, kısmet ve talihi açması, mal ve servet kazandırması dilenir. Bunun için kağıtlara dilekler yazılır ,gül ağacı dibine konulur.