İnsanların evlenmek istediklerinde gösterdikleri yaklaşım, bir otostopçuyu arabalarına alırken gösterdikleri ciddiyet ve zaruret duygusundan daha fazla değildi.
Erkeklerin cesareti, dışarı çıkmak ve neredeyse kendilerini
öldürtmek üzerine kuruluydu. Kadınların cesareti ise -ya da herkesin dediğine göre-tahammül üzerine kurulmuştu. Erkeklerin cesareti şiddetli devrelerde, kadınların cesareti sabırlı gerilimlerde kendini gösterirdi. Doğaları gereği böyleydi: Erkekler kadınlardan daha huysuzlardı, onlardan daha çabuk parlarlardı. Belki de cesur olmak için aksi olmanız gerekiyordu. Erkekler dünyaya açıldılar, yürekliydiler; kadınlar evde oturdular ve erkeklerin yokluğuna tahammül ederek cesaret gösterdiler. Madem öyle, diye öteki türlü düşündü Jean, erkekler eve döndüler ve huysuzdular; kadınlar ise onların varlığına tahammül ederek cesaret gösterdiler.