Bir zamanlar, güneşin neredeyse geceleri bile hüküm sürdüğü bir ülkede güneşe çıkması yasak olan bir kral yaşarmış. Bu kralın kendisi ve bütün torunları bir büyücü tarafından lanetlenmiş. Bundan yedi nesil önce o ülkenin topraklarında sevgili kızının ölüsünü bulan büyücü, krala çıkarak; “Dilerim ki soyundan gelen bütün kralların gözleri kör olsun güneşin ışığından, dilleri erisin sıcağından, kulakları duymaz olsun kendi çığlıklarının sesinden. Sonra da yanarak küle dönsünler!” demiş ve kralın adamları onu yakalayamadan ortadan kaybolmuş.
İşte bu masal güneşin ışığına kavuşmak için yollara düşen VII. Güneş Kral’ın masalıdır.
Güneş Kral, ancak 25.yaş gününün şafağında Büyücü’ye doğru soruyu sormayı başarırsa, hapsolduğu karanlığın esaretinden kurtularak güneşe çıkabilecektir. Sadece üç günü kalan Güneş Kral’ın lanetin ardındaki büyük sırrı çözerek doğru soruyu sorabilmesi için bir dolandırıcı ile birlikte dönüşüm yolculuğuna çıkması ve yolculuğun sonunda büyük sırrın ardına gizlenen daha büyük bir sırrı, gerçekte kim olduğunu keşfetmesi gerekecektir. Çünkü her şey göründüğü gibi değildir…
Herkes ışığın tadını çıkarabilirdi Güneş Ülkesinde
Ülkenin, karanlığa mahkum olmuş kralının haricinde
Ve kesişti masum bir kral ile günahkar bir köylünün yolu
Herkese dostken onlara düşman olan Güneş’in lanetinde
(Tanıtım Bülteninden)
