Hepsi de savaş sonrasının bunalımlı günlerini yaşayan bir avuç gençtir. Henüz bir idealleri yoktu, burunlarının dibine gelen ölümden kıl payı kurtulmuş olmanın verdiği bir şaşkınlıkla, henüz hayatlarına bir yön vermemişlerdir.
Fransa'dan İspanya'ya Paris'in zevk ve sefa alemlerinden, boğa güreşi arenalarının nefes kesici heyecanına durmaksızın devam eden bu arayışın hikayesi.
Savaşta aldığı bir yara nedeniyle aşık olduğu insanla birlikte olmasına imkan olmayan Jake Barnes'ın dilinden anlatılan bu roman, savaş sonrası neslinin hayat tarzını, heyecanlarını, bunalımlarını, hayallerini, mutluluklarını ve acılarını gözlerimizin önüne seriyor. (Arka Kapak)
Çeviri kötüdür ve Hemingway bu değildir umarım. İlk tanışma böyle olmamalıydı.
Kitapla ilgili iyi diyebileceğim tek şey yazım dilinin sade olması.
Yazarın neyi anlatmaya çalıştığını, ne mesaj verdiğini, hikayenin ortası olabilecek bir sonu neden seçtiğini anlayamadım. Hatta buna son denir miydi onu da bilmiyorum.
Birkaç kişinin etrafında dönen sıradan olayları anlatan, sıradan, keyifsiz, heyecansız, tatsız tutsuz bir kitaptı. Olaylarda daldan dala atlanmıştı, hakeza mekanlarda da öyle. Kitabın ismi neden bu olmuş, niye matadorlardan ve boğa güreşlerinden bahsedilme ihtiyacı duyulmuş, inanın akıl sır erdiremedim. Üstelik kitabı okumadan internette araştırma yapmama rağmen.
“I was a little ashamed, and regretted that I was such a rotten Catholic, but realized there was nothing I could do about it, at least for a while, and maybe never, but that anyway it was a grand relegion, and I only wished I felt religious and maybe I would the next time.”
Hepsi de savaş sonrasının bunalımlı günlerini yaşayan bir avuç gençtir. Henüz bir idealleri yoktu, burunlarının dibine gelen ölümden kıl payı kurtulmuş olmanın verdiği bir şaşkınlıkla, henüz hayatlarına bir yön vermemişlerdir.
Fransa'dan İspanya'ya Paris'in zevk ve sefa alemlerinden, boğa güreşi arenalarının nefes kesici heyecanına durmaksızın devam eden bu arayışın hikayesi.
Savaşta aldığı bir yara nedeniyle aşık olduğu insanla birlikte olmasına imkan olmayan Jake Barnes'ın dilinden anlatılan bu roman, savaş sonrası neslinin hayat tarzını, heyecanlarını, bunalımlarını, hayallerini, mutluluklarını ve acılarını gözlerimizin önüne seriyor. (Arka Kapak)