Jose mauro de vasconcelos 'un şeker portakalı adlı kitabında anlattığı zeze'nin maceralarının devamı niteliğindedir. Küçük şeker portakalı yoktur artık, yüreğinde taşıdığı cururu kurbağası 'adam' vardır. Yüreği hala sevgi doludur, gözleri ışıl ışıldır ama hüzünleri biraz daha büyümüş bir çocuğun hüzünleridir artık. Aşkını, acılarını, ayrılıklarını,bütün hüzünlerini, kalbine yerleştirdiği küçük kurbağasıyla paylaşmaya başlar, onunla konuşur, ta ki o da terkedene kadar. Bu ayrılıkla, zeze'nin maceraları delikanlılık çağını anlatır. Aslında hala devam etmekte olan günümüz modern aile ve onların çocuklarının problemlerine de değinmektedir. "Dinine bağlı kal, kültürünü benimse, dersine çalış, iyi bir meslek edin...” sarmasıyla başlayan ve çocukları mutlu etmek yerine bir makine gibi kullanan ebeveynlerin de okuması gereken empati kurdurabilecek bir kitaptır.Çocuğunuza biraz sevgi, merhamet göstermeyecekseniz, onu yüreğinde bir kurbaga ile, hayalinde çok sevdiği bir aktörün, sanatçının babası olduğu hayaliyle yaşamaya mahrum bırakacaksanız, topluma mutsuz, depresif veya nefret dolu bir insan katmamak adına bence hiç girişmeyin bu işe.