İnsanlar klasikleri ömürlerinde üç kez okumalıdır derler. Birincisi ilk gençlikte, ikincisi orta yaşta, üçüncüsü ise ihtiyarlıkta.
Kitabı okumaktan alınan zevk, kitaptan alınan dersler ve öğrenilenler elbette okunan döneme göre değişecektir.
Üniversitenin ilk yaz tatilinde okuduğum rahmetli Sepetçioğlu'nun Bugünki Türkiye Dizisi'nden olan Güneşin Dört Köşesi isimli kitabı tekrar elime aldım. Ve daha ilk sayfalarda anladım ki, bu okuyuşumda da kitabı okumaktan büyük keyif alacak ve kitaptan çok farklı şeyler öğreneceğim.
Biliyorum ki, kitabı ilk kez okuyup bitirdiğimde kitabın sonundaki; Birinci kitabın sonu. İkinci kitap: UNUT BİZİ TÜRKİYE ifadesini okuyup, yazar (rahmetli) neden ikinci kitabı yazmamış diye üzüldüğüm gibi,
bu kez de ikinci kitabı hiçbir zaman okuyamayacak olmanın üzüntüsünü yaşayacağım.
Yazarın Dünki Türkiye Serisi'ni, Çanakkale Serisi'ni, Yesili Hoca Ahmed Serisi'ni, Sabırağacı Serisi'ni, Kültür Serisi'ni, Kıbrıs Serisi'ni nasıl ısrarla tavsiye ettiysem, 1939-1960 dönemlerini anlatan Bugünki Türkiye Serisi'ni de ısrarla tavsiye ediyorum.
