Güneşte Bir Gölge

Melike Birgölge

Quotes

See All
Aşık olduğunuz kişiyle hayatınızı mutlu bir şekilde sürdürürken... Bir gün geliyor ve... İlk olarak... Sevdiğinizin kişiliği başkalaşıyor. Sinirli ve dalgın tepkiler vermeye başlıyor. Ardından da unutkanlık... Sonra da beyni hızla yaşlanıyor. Öyle bir nokta ve öyle durumla karşı karşıya kalıyorsunuz ki... Bırakıp gidemiyorsunuz. Uğruna ölmek bile kurtarmıyor durumu! Tam tersi yaşamak ve göstermek zorundasınız; hastalıkta, sağlıkta beraberiz yürekliliğini...
Reklam
gitmek istemek kolay,gitmek olay
Sorarım size, hayat boyu çekilir mi bu? Tabii ki hayır. İşte o yapılacak olan tek şey ne? Çok basit! Gitmek! Evet, kolay bir eylem değil belki. Önemli olan da zoru başarmak değil mi?
Sayfa 336Kitabı okudu
her şeyin çoğu zarar
Çok başarılı olmalıyım. Çok para kazanmalıyım. Çok mutlu olmalıyım Çok sevilmeliyim. Çok elbisem, çok ayakkabım olmalı. Çok, çok, çok Tamam olsun. Çok olsun. Hem de çok çok... Da... O çokun sonu yok ki. Hâlbuki yetinmesini bilen kıymet bilendir. Yetinmesini bilen, onurunu en az riske atandır. Kaldı ki 'Bir şeyin azı karar, çoğu zarar' olayı da var tabii. Bir şeyin en en en fazlasını istemek, o şeyin gerçekten değerini bilmemeye çıkarır yolumuzu. Ki o ne olursa olsun. Mal, mülk, eşya, para, başarı, sevgi... Gerçek sevginin değerini bilmeyen erkeklerin, istediklerinin en başında gelendir. Kadın. Ama çok kadın... Çok kadınla beraber olunca erkekliklerini, güçlerini ispatlayacaklardır ya sözüm ona. Oysa şunu asla öğrenmek, bilmek, anlamak istemezler ki... Çok kadın hiç kadındır! Diyeceğim o ki, her konuda her şeyin çoğu zarar. Parada da, kariyerde de... Konuşmada da, müzikte de.... Nasıl ki notalara fazla basılınca ritim ve tempo uyuşmazlığı olursa. Cehalette de, siyasette de... Mesela... Bir ülkede demokrasi çok konuşuluyorsa o ülkede demokrasi yoktur. Benim ülkemde de demokrasi çok konuşuluyor!
"Yaşam size sunulmuş boş bir filmdir. Her karesini en mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın!" diyen Ara Güler gibi...
Sayfa 117Kitabı okudu
Bir Mert Olanı, Bir de namert olanı!
Kadın... Erkek... Ama kadın olmak ya da erkek olmaktan çok, daha önemli bir yer var ki... İnsan olmak! Ama gerçekten. İnsan olmak para kazanmakla, başarıyla, kariyerle değil İnsan olmak, karşındaki sohbet ettiğin kişiyi anlamakla olur Ağlayan bir insanın hüznünü ya da mutlu bir insanın sevincini paylaşmakla olur. Sevgiliniz, eşiniz, dostunuz, arkadaşınız, anneniz, babanız, karşınızdaki her kimse; ona içinizdekileri, hissettiklerinizi söylemekle, bunu ona yaşatmakla olur. Çok sevdiğinizi içinizde duyumsamakla ve bunu ona hissettirmekle olur İşte o zaman insan, yaşamın nefesini büyük bir zevkle solur. İşte o zaman ruh ve beden hayatta daha bir renkli can bulur. Can dediğin ne ki? Çölde bir kum tanesi. Yani... Tek bir gerçek var. Tek. Yürek! Ve... Yüreğin kadını, erkeği yok. Bir mert olanı var, bir de namert
Reklam
insanlar ne için,ne uğruna ölürler
İnsanlar ne için, ne uğruna ölürler? İdealleri... Sevdikleri... Mücadeleleri... Aşkları... Ülkeleri... Savaşlar uğruna... Aşkları uğruna ölen Leyla-Mecnun, Aslı-Kerem, Ferhat-Şirin, Romeo-Juliet... İdealleri uğruna ölümüne mücadele eden Atatürk, Nazım Hikmet... Ülkeleri uğruna ölen Salvadore Allende, Ernesto Che Guevara, Firavun, Sezar... Ki savaşlar için ölenleri, öldürülenleri düşünmek bile nasıl yaralıyor insanı. Bir karış toprak ya da güç... Ne olursa olsun... Hiçbir sebep haklı çıkarmıyor savaşları. O savaşlar ki... İnancın, insanlığın düşmanı... Dünyaya ölüm getiren... İnsanı hayatından eden... Adalete karşı gelen... İnsanlığı yok eden... Ölüm ki... Kaderle sona ermesi gerekirken... Savaşlar için değil; bir insan eceli dışında, kendisinin olan bir sebep için mutlu olarak ölebilir.
Sayfa 167Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.