Takvime baktım bu sabah,
Ayrılalı beş ay olmuş,
Düşün ki nokta noktam,
Beş ay denilen nesne tam,
Yüz elli gün eder.
Bunca uzun bir ayrılıksa,
İnsanı her şeye küskün eder...
Sen yalnızlığı bilir misin Aysuda
Tattın mı hiç o zehri
O ruhsal girdabı
Şöyle bir gün, bir akşam üstü, ya da bir gece
Deniz kıyısındaki kanepelerden birinde tek başına
Dirseklerin dizinde
Ve zonkluyan şakakların
Yanan avuçlarının parantezinde
Bir coşkulu şarkıyla burkuldu mu için, Ağladın mı?
’’Senden bilirim yok bana faide ey gül
Gülyağını eller sürünür çatlasa bülbül”
Derdi o şarkı,
’’Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde
Sen nerdesin ey sevgili, yaz günleri nerde”
Derdi o şarkı,
O şarkı:
’’Sarmış beni mecnun diye zincir gibi dağlar
Bir türbe ki ruhum gelen ağlar giden ağlar”