Doğu topraklarının kültürüyle, Asya kıtasının gizemiyle bütünleşmiş bir serüven. Bir ihtiyarın değil de bir mısır fidesinin yaşam hikayesi sanki. 7 cana derman olmuş 7 dağ sırtında yeniden yaşam bulacak bir mısır fidesi.
Ölüme beş kala parmak emerek anne karnına, doğuma ve yaşama regrese olması, ölümden sonraki reenkarnasyona olan anlamı daha da net kıldı. Köpekle sohbeti, anlaşması, dostluklarının ölüme kadar olması eski toplumlardaki birliği hatırlattı. Bir Çift Yürek bağırdı zihnimde, göçebe ve yerleşik, teknolojiden uzak bir toplumun yaşam savaşını bir kez daha hatırladım. Derken Unobomber söylendi zihnimde, o zaman bir mücadele vardı şimdi ise kölesin. Korkarak sanki köleliği tercih ettim. Fiziki mücadele kalmazsa ruhsal mücadele verilebilir umuduyla...
Kurtlarla olan mücadelesi sanki Türklerin türeyiş destanına inat, yaşamdan koparmaya çalışan bir kuvvetle esti. Kendi mezarını kendi kazana kadar yaşayacak, kurtların artığıyla beslenmeyen köpekle birden kurttan türemeye de kurtdan ölmeye de izin vermeyeceklerdi. Gökten gelen mucizeye inat gökten gelen kıyım vardı, gözleri kör eden, aç ve susuz eden bir gök. Bambaşka tatlar, farklı toplumlar...
Her toplumun kendine ait benzersiz parçaları var, keşfetmesi keyif veren. Farklı bir deneyime çıkaran lezzetli, soluksuz bir yolculuk. İçin için delice rahatsız eden, adım atmaktansa vazgeçemediğiniz bir yolculuk.
