Kitap Oğuz Atay'ın kendi günlüğü, lakin kendine, yaşamına dair tutulan bir günlükten çok, kitapları ile alakalı hatırlatmalar ve notlar yer alıyor, yazma aşamasına hazırlığında yaptığı okumaları, karakterlerin nasıl olması veya olmamasına dair küçük notlar var genelde. Babasına yazdığı mektup ise çok güzeldi, okurken çok duygulandım. Eserlerini nasıl bir titizlikle ve özenle yazdığına tanık oluyoruz. Tehlikeli Oyunlar ve Oyunlarla Yaşayanlar’ın hazırlık sürecine yer verilmiş uzun uzun.
Düzeni bozuk sisteme, batıya, bazı yazarlara da eleştirisini okuyoruz. Günlüğü okurken, Atay'ın ne kadar yalnız olduğunu fark edince yüreği sızlıyor insanın....
#alıntı :
" Kimse dinlemiyorsa beni ya da istediğim gibi dinlemiyorsa, günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar sonunda bana bunu da yaptınız! "
Günlük, 1970-1977 yılları arasında yazılmış. Fakat günü gününe yazıldığını söyleyemeyiz. Atay, 27 Kasım 1971'de bir günü yazdıktan sonra dört ay ara verip Mart 1972'de yazmaya devam etmiş. Ayrıca Günlük yazmaya başladığı dönemde Tutunamayanlar kitabı bitmiş ve hatta 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazanmış. Ancak yazarın kendisiyle özdeşleşen büyük eseri Tutunamayanlar kitabı 2 cilt halinde 1971 ve 1972 yılında yayımlanmış.
Günlük, benim gibi daha önce yazarın kitaplarını okumamış biri için bir nevi ön bilgilendirme oldu.