Kitapta müthiş bir hayat mücadelesi var. Önce Balkan cephesine, ardından Çanakkale'ye, sonrasında Kut-ul Amareyi savunmaya... ve tabii ki en sonunda görkemli ününü kazandığı doğu cephesi komutanlığı. Erzurumlu her çocuk Kazım Karabekir'i bilir, biz biliriz. Sadece çok önemli olduğunu bilirdik. Bu kadar geç okuduğum için kısmen pişmanım. Fakat etraflıca diğer konuları öğrendikten sonra günlüklerini okumak apayrı bir durum oluşturdu bende.
Mustafa Kemal, Milli Mücadele'ye start verdiğinde Erzurum'a geldi ve Mustafa Kemal'e bizzat "ordumla emrindeyiz" diyerek Milli Mücadele'nin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturdu.
Sürekli okuması, uluslararası mecraya hakim oluşu, doğrudan asla ayrılmaması ve vatanına/ailesine olan bağlılığı müthiş bir örnek. Önsezisi çok yüksek.
Tek can sıkan nokta ise, yıllarca dışarıda tutulması. Kitaplarını yayınlatamaması... Bu kadar tecrübe dolu bir isim 10-12 yıl neden dışarıda tutulur akıl sır ermiyor. 1939'da tekrar geri dönüyor.
İlk iş olarak, Erenköy'deki müzesini ziyaret edeceğim.
Hayatımda çok güzel katkıların oldu değerli komutanım, bir iş layıkıyla nasıl yapılır gerçekten günlüklerinden öğrendim.
Teşekkürler...