Bakışlar kayıp gidiyordu. Zaman kayıp gidiyordu. Düşler, düşünceler, anışlar, dalışlar, heyecan, yürek, nefes, merak, sinir, korku, bulantı, telaş, güzellik, yorgunluk, çılgınlık, saatler, günler, ömür kayıp gidiyordu... Kalan yalnızca sabır ve uğultuydu. Sabrın uğultusu, uğultunun sabrıydı. Gök bile kayıp gidiyordu...